Doğduğumuz yer olmasına rağmen, 1986 yılından bu yana görevim nedeniyle geldiğimiz ilçem Kumru doyduğumuz yerde oldu. Bizim meslekte çevre araştırması bir zorunluluktur. Nerede görev yapıyorsanız oranın tüm yönlerini araştırarak dosyanıza koyma zorunluluğu da vardır. Bundan 20 yıl önce başlangıçta bu nedenle İlçemiz Kumru’yu her yönüyle ve geniş bir şekilde araştırma niyetimiz zaman zaman Kumru ile ilgili araştırma yazılarını da ortaya çıkardı. Bugün de aynı çalışmaları dünden bugüne yapmaktan hala işin doğrusu büyük bir keyif alıyorum.
Erçalları özellikle de İsmet Erçal’ı tanımam yirmi yıl öncesine dayanır. “Derviş dervişi tekkede” misali, İsmet Erçal’la buluşmalarımız ve ilk tanışmamız ya Kuş Kayası tepesi ya da Düz Oba’nın çayırıdır. İsmet Erçalla ilgili 1987 yılında Ordu Haber Gazetesi’nde “Televizyoncuları Peşinden Koşturan Bir Kumrulu” diye yaptığımız röportaj sonucu o zamanın Kumru Kaymakamı Mehmet Sarıcan “ İsmet Erçal’ın evindeki müzeye ne zaman gidelim?” deyince biraz susmak zorunda kalmıştım. Ama bugün Kumru Erçallar Uygur Evi Kumru’da yerel bir müze olarak her gün Kumru dışından ziyeretcileri hayran bırakmaktadır. Bugün İsmet Erçal’ın elinde bulunan antikalara değer biçilememekte ve bugün bu tür eserleri resmi olarak elinde bulundurma izni sadece kendisinde mevcuttur. Kumru’nun tüm taş, toprak ve tepeleri ile ilgili yüzlerce efsane yine İsmet Erçal tarafından bilinmektedir.
Erçallar hayırda yaptıkları ile dönemlerinde bilinen bir öncü ve örnektirler. Kumru’ya ya da Kumru dışına yaptıkları herkes tarafından bilinmekte, kültür sarayı, cami ve okul gibi yaptıkları yapılar devlet tarafından çoktan tescillenmiştir. Bu yapılanlar hayal değil gerçeğin ta kendisidir. Daha dün Erçal AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Sait Erçal, Erçal AŞ olarak “Eğtime %100 Destek Projesi” kapsamında Kumru Çok Proğramlı Lisesinin açılışında protokolde bulunan devletimizin en üst yöneticilerine : “Kumru’da doğup büyüyen ve kazancını bu ilçeden sağlayan bir aile olarak ilçeye vefa borçlarının olduğunu, bugünlere çok çalışarak, çok emek vererek geldiklerini. Devletimize ve milletimize özellikle de Kumru’lu çocuklarımıza yaptığımız bu okul Çok amaçlı salonundan asansörüne kadar örnek sayılabilecek bir okulu inşa ettiklerini” belirterek, şu bilgileri vermiştir. Bin 642 metrekare kapalı, 6 bin metrekare açık alandan oluşan 600 öğrenci kapasiteli lisemizin 10 dersliği ve 2 atölyesi bulunuyor. 1.5 milyon YTL’ye mal ettiğimiz bu modern binayı genç neslimize hediye ediyoruz” derken haklı olarak, tüm Erçallar gibi çok mutluydu. Tüm Erçallar yaptıkları bu eserler nedeniyle devlet ve milletten aldıkları teşekkürler, Erçalların hayır tapuları olarak gelecekte de hayırla anılacak eserleridir.
Bundan beş yıl önce bir yazımda şöyle demiştim. “Kumru’da Erçallar bugün bir öncü. Hayırda ve başarıda bir öncü. Kültürde ve sanatta bir öncü. Kumru’da hangi tür çalışma ve hayırlı bir iş olursa Erçallar mutlaka orada. Başarılı bir aile şirketi olarak mutlaka incelenmesi gereken ve araştırılması gereken bir şirket. Bu tür başarılar nerede olursa olsun incelenip araştırılması gerekir. Başarının temelinde ne var? İşin sırrı bize kapalı. Ama ben şahsen bu şirketin başarısını merak ediyorum. Bildiğim kadarıyla bu aile birbirlerine kenetlenmiş ve uyum içersinde, belki de başarı bu aile düzeninde. Benim kanaatim bu tür iş adamlarımızı ve çalışanları örneklik açısından gündemden düşürmemek gerekir.
İki gün önceki törendeki resmi konuşmalardan bir inceliği daha yakaladım. Konuşmalarda konuşmacılar “Erçallar’ın alçak gönüllü olduklarını, zenginleştikçe halktan uzaklaşmadıklarını ve kimseyi aşağılamadıklarını” söylediler. Başarı ile bu özelliklerin bir ilişkisi olabileceğini ben şahsen hiç düşünmemiştim. Her ne olursa olsun Erçalları şahsen ben yürekten alkışlıyorum.
Bütün bu görünenlerin dışında 20 yıl beraber olmamıza rağmen İsmet Erçal’ı henüz keşfetmiş değilim. Bana göre Erçal AŞ’nin ele avuca sığmayan bir üyesi. Keşfetmek mümkün değil. Hayalini bu kadar gerçeğe dönüştüren kimi tanırsınız deseler? Ben İsmet Erçal derim.
http://www.kumru.org/ismetercal.htm adresine tıklarsanız bana hak vereceğiniz kesin. Güç taşından tutun, dedeler güreşi ve nineler güzellik yarışması onun eseri. Kuş Kayasındaki tonlarca altına henüz ulaşmamışsa da bulunca da 10 tonunu bana da vereceğinden eminim. Babasına : “ fındık deposu yapıyorum” diyerek Erçallar Kültür Sarayı gibi bir eseri Kumru’ya kazandırmasını kendinden dinlerseniz epey güleceksiniz. Erçallar Camiini Allah’ın 99 ismine atfen 99 günde bitirmesi ya da korkunç gösterileri. İkinci şiir kitabı belki de çoktan basılmıştır. Nuh un Gemisi formatında Boz Tepeye ve Ereceğe bir otel sıradakiler…Tarzan Rıfkı ve Kumru Fındık spor çok konuşulanlardan. Çamur Banyosunda banyo yapıp, Ericek Şifalı Su’yu içmek için yurt dışından gelenler var. Uygur Sanatını Kumru’ya uyarlayan bir siyasetci. Uygur Evinde Kumru geceleri ve bir çok yazamadıklarımız… Şimdi ise Sanatcı Doğuş’la Fındık Macunu projesi…
Bize bu güzellikleri ve mutlulukları yaşatmalarından dolayı bugünün hayır kahramanları Erçal Ailesini tebrik ediyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Bekir AKKAYA/KUMRU/KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ
WWW.KUMRU.ORG (KUMRU HABER)”KUMRU’NUN İLK İNTERNET SİTESİ”
PAYLAŞMAK MUTLULUKTUR! GÖNDERİN YAYINLAYALIM! ADRES: kumruhaber@gmail.com
http://bekirakkaya.wordpress.com/2006/01/12/ercallari-alkisliyorum/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder