İnternette Arayınız!

24 Şubat 2021 Çarşamba

KALİTEDE BİREYİN ROLÜ /Bekir AKKAYA

Geçenlerde elime “Toplam Kalite Yönetimi El Kitabı”  adlı bir kitap geçti. Büyük sermayelerle kurulan şirketlerde üstten alta doğru tüm çalışanların nasıl bir yol izlemeleri ve nasıl başarılı olacakları özet olarak ortaya konulmuş. Kalitenin takım çalışması ile mümkün olabileceğine dikkat çekilerek  bireye büyük sorumluluklar verilmesi gerektiği belirtilmiş. Başarılı olanlara her tür ödüllendirme yapılması gerektiği vurgulanarak, kaliteden asıl maksadın çıtayı yükseltmek olduğu, sermayenin sürekli büyüme göstermesi gerektiği vurgulanarak başarının yön ve yöntemleri özetlenmiş.

            Ben kitabı okurken aklıma Avrupa Uyum yasaları geliverdi. Okuduğumuz haberlere göre sokağımızdaki bakkaldan tutun da, köydeki çiftçiye kadar bir dizi uygulamalar yakında kapımızda. Büyük ihtimal her önüne gelen bundan böyle istediği gibi bir standart uygulayamayacak. Çoklarımız bunu AB’ye giriş hazırlığı olarak görse de benim şahsi kanaatim girmesek de bir kalite yönetimi’nin her alanda acilen ihtiyaç olduğudur. “Tedbirini al, Takdiri Allah’a bırak!” sözüne inat, büyük çoğunlumuz en önemli işerimizi bile Allah’a havale ediyoruz. Böyle bir toplumda kalitenin de standartlaşmanın da başarı sağlaması çok zor.   Şu da bir gerçek;

 Türkiye’de bir çok iş yerinde çoktandır “Toplam Kalite Yönetimi El Kitabı” okutulmakta ve ona göre hareket edilmektedir. Son zamanlarda bir çok kurum ve kuruluşlarda önemsenecek derecede hareketlilik gözlenmekte ve yoğun çalışmalar yapılmaktadır.

            Bir an için, yasa ve yönetmelikler doğrultusunda her kurum ve kuruluşa hangi nedenlerden dolayı olursa olsun bir standart getirildiğini, Toplam Kalite Yönetimi doğrultusunda belirli standartlar da oluşturulduğunu düşünelim. Başarı ve gözle görülen bir kalitede yükselmesi ortaya çıkar mı? Benim şahsi kanaatim çıkmaz.

            Yasal zorunluluk olarak herkes polis gördüğünde emniyet kemerini taksa da, bunun gerekliliği bireye inandırılmadıktan sonra başarı uzun zaman alır. Getirilen yeniliklerin insana yönelik olduğu , canımızı da açıtsa bazı alışkanlıkların terk edilmesi gerektiği üzerinde bir seferberlik başlatılmalıdır. Her alanda eğitim seferberliği başlatılmalı, eğitimli insanların çoğalması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

            Eğitimli insanların çoğalması, kaliteyi artırır mı? Genelde artıracağı söylenilmektedir. Bugün “hortum” veya “hortumlama” gibi kelimeler akla geldiğinde kafamızın karıştığı da bir gerçektir. O zaman “eğitim” kelimesine yüklenen anlam üzerine düşünmek gerekir. Eğitimden maksat okuma- yazma ise herkes okur yazar. Eğitimden maksat diploma ise bunda da bir sıkıntı yoktur. Siz eğitimi mevki ve makamlardan tutun da fakir ve zengin olmakla da ilişkilendirebilirsiniz. Sözünü ettiğimiz kalitesizlik her noktada bir şekilde kendini göstere biliyor. Yeşil kartlı bir hastanın kullanmadığı halde bedava diye eve stok yaptığı ilaçla, çok tahsillimizin, ihtiyacı olmadığı halde hiçbir standart tanımadan para stok etmesini neyle izah edebiliriz?

            Bana göre Toplam Kalite Yönetimi bireyden başlamalıdır. Okuldan önce aileler çocuklarının önce gözlerini doyurarak kanaati ve şükrü aşılamalı, küçük şeylerle de mutluğun yaşanabileceğini göstermelidir. Hep almanın değil, vermenin de hazzını yaşatmalı, okullar bunu teşvik etmelidir. Paylaşmanın tadına vararak gönüllerde insanlık sevgisi oluşturmalı, insanların eksik yönleri tespit edilerek o yönleri doyurulmalıdır. Aksi takdirde tüm öğrenilenler eksik olan tarafa yönlendirilmektedir. Günümüzde bu durum genelde para ya da menfaate yönelik oluşmakta, bir çok kalitesizlik zaman zaman her ortamda görülmektedir. O halde bireyin maddi ve manevi eksik yönlerini mutlaka tamamlayarak eğitimin bu yönünü hesaba katarak, aile ve eğitimcilere büyük görevler düşmektedir.

            Aksi takdirde bırakın Avrupa Uyum Yasaları’nı Dünya Uyum Yasaları dahi toplam kalitede aranılan standartlara bizleri ulaştırmaya yetmeyecek, yetse de bizleri mutluluğa ulaştırmayacaktır.

            Buluşmak ümidiyle…

            Bekir AKKAYA/11.03.2005/KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ

© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder