Uyanda Balığa Gidelim!

Geçen hafta yazdığım” Hayırdır İnşallah” yazısı üzerine uzunca bir mesaj aldım. “Hay Allah Rüyadaymışım” başlığındaki mesaj geçen hafta yazdığım yazının içersinde geçen “düşmanlarım fesatlıklarından, dostlarım hasetliklerinden” cümlesindeki “haset” kelimesinin güya tefsiri yapılmış. İlmilikten son derece uzak ve hiç bir kaynak belirtilmeyen yazı ayetlere sığınılarak kelimeyi tefsir değil sanki beni tefsire yeltenmiş. Büyük ihtimal yazarın  “kompozisyon” bilgisinin noksanlığından olsa gerek ne satırbaşı, ne imla ne de dilbilgisi kurallarına riayet edilmiş. Bundan da öte “haset” gibi bir kelimeyi ve ayetleri somutlaştırmaya çalışarak güya modern bilimin verilerini göstererek “yaş” nedeniyle bedende oluşan  fiziki özelliklerin durumu bile hasede bağlanmış. Oysa müfessir efendinin yaptığı gibi kuran ayetlerini büyük bir çoğunlu beş duyunun algılanması ile mümkün olmamaktadır.

            Hasetle ilgili ayetle başlayan yazının başlangıç kısmı kaynak belirtilmese de bir tefsirden aynen alınma. Ancak yazının büyük bir bölümü Müfessir Efendinin desteksiz yorumlarından ibaret. Mesajı yazanın kendini gizleyerek hasetle ilgili Kurandan ayetlerle yazının büyük bir bölümünü bana yönelik yazması, kendi verdiği kaynakla da çelişki içersine düşmüştür. Kendi ismi yerine  “Hay Allah Rüyadaymışım” adını kullanmış, verdiği ayetin ruhuna uygun davranmayarak adını dahi söyleyememiştir. Bu kadar ciddi söz söyleyen hem de ayetlerle sözlerini desteklemeye çalışan birinin kendisini saklamasının nedenini ben anlamış değilim. Kendi bakış açısından yola çıkılırsa saklanılacak ve gizlenecek yönünün ve davranışının bulunduğu kesin.

            212.175.112.145 ip numaralı bu müfessir efendi  e-mail olarak ta  alo@mynet.com olarak muhtemelen yalan bir adres göstermiş, alo sözcüğü ile de internetle telefonu birbirine karıştırmış, modern kalıptan döküm olmasına rağmen mollalıktan da kurtulamamıştır. 

            Yazının tamamını buraya almam mümkün değil. Ama ben bu yazının tamamını sizlerle paylaşmak niyetindeyim.

            İnandırıcılığını yetirenler ya da söyleyecek sözü kalmayanlar sözlerini ünlülerin sözleri ile destekleme alışkanlığı bizde bir usuldür. Eğer dini bütün bir yerde iseniz sözlerinizi ayet ve hadislerle süslemelisiniz ki, kimse itiraz etmesin. Bu yazı da böyle bir yazı. Girişi ayetlerle başlayan yazı bir tefsirden aynen yazılmış olmasına rağmen hiçbir kaynak belirtilmemesini ben hırsızlık olarak ta değerlendirmek istemedim. Müfessir efendi belki de bu tür çalmalarla-aşırmalarla ilgili olumlu bir ayet mutlaka bulmuştur. Haset gibi bilgilendirici ve hidayete erdirici çalışmaları Müfessir Efendimiz bize gönderirlerse bundan bizde istifade ederiz.

            Yazıda geçen şu cümleyi birlikte okuyalım. “Haset ve kıskanç mizaçlı insanlar, psikolojik olarak da bedensel olarak da yorgun olurlar.” Böyle bir hükme ancak ya bilimsel deneylerle ya da kendi yaşantısından yola çıkmakla varılır. İmam-ı Gazaliye “ cinsel tatmini sorduklarında “ yaşamadan tarif edilmez” buyuruyor. Eğer ayetler bu türden psikolojik, bedensel ve bilimsel verilerle izaha çalışılırsa ayetin ruhunu da ortadan kaldırmış olursunuz. Ben şahsen bundan kırk yıl öncesi gibi domuz etinin haramlılığını “trişin” denilen kurdun olmasına bağlamadığım gibi, İçkinin haramlılığını da sarhoş ediciliğinde görmüyorum. Allah’ın ispatı için ise yaprakta ya da balığın karnında “Allah” lafzı aramıyorum. Bana göre domuz eti haramdır, bunun için de bilimsel bir izaha gerek duymuyorum. Allah’ın varlığına da koşulsuz ve şartsız inanıyorum.

Aynı yazıda ayetin tefsiri aynen şöyle yapılmıştır. “Kıskanç duygular insanı için için kemiren, yıpratan hatta erken yaşlanmasına sebep olan büyük bir hastalıktır. Hasedin kaynağı nefistir. Bu nedenle haset insanı, şuuru kapalı bir hale sokar.” Dikkat ederseniz hüküm çok net ve sanki ilahi bir emir niteliğinde. Eğer müfessir efendi gibi “haset” ve buna benzer kelime ve kavramları somutlaşmaya çalışırsanız, bu mantıkla bu kelimeyi bile inkar etmeye kadar işi götürmek mümkündür.

Erken yaşlanma nedeni olarak “haset” kelimesini gösteren müfessir efendinin tefsirinden bölümler ve incileri yazmaya devam edeceğiz.

Buluşmak Ümidiyle…

Bekir AKKAYA /18 Mart 2006 /KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ

© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.