İşin uzmanı, eğitim ondan sorulur.
Yıllardır öyle düşünmüş olsam da düşündüklerimi işin uzmanından duymak hem sevindirici hem de üzüntü verici.
Üzüntü vermesinin sebebi kanuni bir engelin olmaması.
Sevinmemin nedeni ise tespitin doğru olması.
Yıllardır Ordu’da eğitimin seviyesi tartışılır.
Geçen yıl Ordu’da Üniversitelere yerleşme oranı il olarak Türkiye’de 60’cı sırada yer aldığımız açıklanmıştı. Son aldığımız bilgi ise doğru olanın 58’ci sırada olduğumuz. Kesin bilgi Türkiye’de Ordu il sıralamasında 58’ci sırada.
Bu seviye bana göre çok düşük.
Ordu’daki liselerin üniversiteye yerleştirme oranı bu.
Peki SBS’de durum ne?
Zaten problem de buradan başlıyor.
İlk ve ortaokulda öğrenci seviyelerinin düşük olması tabi ki liselerin başarısızlığını da sebep oluyor.
Bunun bir çok nedeni var.
Geçenlerde bir yerde işin uzmanı, işin uzmanlarına ilginç açıklamalarda bulundu. Kanuni bir engel bulunmamasına rağmen bana göre tespitler doğruydu.
Uzman aynen şöyle dedi :
“Merkez dahil Ordu’nun 19 ilçesi var. 19 ilçenin Ordu merkez, Ünye, Fatsa ve Perşembe gibi ilçelerine diğer ilçelerdeki öğretmenler geliş – gidiş yapıyorlar. Öğretmenler görev yaptıkları yerlerde ikamet etmiyorlar.
Sabahın erken saatinde başka bir ilçede görev yapan öğretmen yola çıkıyor ve okuluna tam dinlenmiş olarak gelmiyorlar. Yorgun argın bir halde sınıflara giriyorlar. Yine ders bitiminde de tekrar kaldığı ilçenin yolunu tutuyor. Hatta dersin bitmesine yarım saat kala pencereden dolmuş gözlüyorlar.
Bu öğretmenlerin öğrencilere faydalı olmaları mümkün değil” İfadelerini kullandı.
İlçeden ilçeye geliş-gidiş yapan öğretmenlerin oranının %60-%80 civarlarında olduğu tahmin ediliyor.
Yıllarca öğretmenlik yapmış biri “ öğretmeni öğrenciler sokakta da görebilmeli. Eskiden öyleydi. Bizler çocuklarla hep beraber olurduk. Sadece okul değil okul sonrası da. Cumartesi – Pazar dahil okulun çevresinden hiç ayrılmazdık” ifadelerini kullandı.
Bu konuda söylenecek çok şey var.
Aslında asıl konu iç kesimlerde öğretmenler neden durmazlar da sahil kesimlerine koşarlar.
Sadece öğretmenler değil müdür ve memurlar da soluğu Ünye, Fatsa ve Ordu’da alıyorlar.
Eskiden bir yasa vardı. Bu kaldırıldı. Ama zorunlu hallerin dışında herkes görev yaptığı ilçede kalmak zorunda olmalı. İlçe dışına çıkma da eskiden olduğu gibi izine tabi olmalıdır.
Burada yerel yönetimlere de büyük iş düşüyor. Siz ilçede öğretmenlerin oturup dinlendiği bir yer oluşturmazsanız, memurları sosyal yönlerini tatmin edecekleri durum sağlamazsanız insanlar görev yaptıkları yerleri tabi ki sahiplenmezler.
Ben uzmanların düşüncelerine yürekten katılıyorum.
Bu konuda söylenecek çok şey var.
Eğitim seviyesinin Ordu’da düşük olmasının en büyük nedenlerinden biri öğretmenlerin ve memurların ilçeler arası bu gidiş gelişleridir.
Yıllarca köylerde öğretmenlik yapan ben şunu söyleyebilirim.
“Okulumuzun lojmanı vardı. Ve biz hep okulumuzun lojmanlarında kalırdık. Gece gündüz öğrenci ve velilerimizle de birlikte idik. İlçe dışına çıkış izine tabiydi. Cumartesi, Pazar öğrencilerimizi sınavlara hazırlardık. Hiçbir ücret talep etmezdik. Şehri de pek arzulamazdık. Ve çok başarılı idik.
Şimdi öyle değil.
Her şey ödüle ve ücrete tabi olduğundan olsa gerek başarısız, mutsuzuz ve yorgunuz.
Bekir AKKAYA / 01 Mayıs 2013 Kumru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder