İnternette Arayınız!

Yazılarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazılarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2021 Pazartesi

Uyanda Balığa Gidelim! /Bekir AKKAYA

Geçen hafta yazdığım” Hayırdır İnşallah” yazısı üzerine uzunca bir mesaj aldım. “Hay Allah Rüyadaymışım” başlığındaki mesaj geçen hafta yazdığım yazının içersinde geçen “düşmanlarım fesatlıklarından, dostlarım hasetliklerinden” cümlesindeki “haset” kelimesinin güya tefsiri yapılmış. İlmilikten son derece uzak ve hiç bir kaynak belirtilmeyen yazı ayetlere sığınılarak kelimeyi tefsir değil sanki beni tefsire yeltenmiş. Büyük ihtimal yazarın  “kompozisyon” bilgisinin noksanlığından olsa gerek ne satırbaşı, ne imla ne de dilbilgisi kurallarına riayet edilmiş. Bundan da öte “haset” gibi bir kelimeyi ve ayetleri somutlaştırmaya çalışarak güya modern bilimin

11 Nisan 2021 Pazar

Kredisiz Bir Hayat Tercihimdir! /Bekir AKKAYA

Kredi kartı ile alış verişin tarihi çok yakınlara dayanır. Büyüklerimiz bu kart meselesine zaten kanuni bir çözüm getirecekler. Benim gibiler açısından ne bir sıkıntı ne de bir çözüm gerekli. Selamın bile ücretsiz verilmediği bugünlerde, bunun hala farkında olmayanlara hangi kanuni düzenleme yapılırsa yapılsın bir yararı olacağına ben inanmıyorum. Günlük ve anlık keyfin peşinde olup yarını hiç hesap etmeyenler ya da bir adım öncesini kestiremeyenlere ne yapılabilir ki?

Daha önceden bu kart işi olmasa da kredi kullanma olayı mevcuttu zaten. Ama yerinde ve zamanında kullanılmayan krediler insanlara yarardan çok hep zarar getirmiştir.

Ben kredi kartını zorunlu olmayınca hiç kullanmam. Benim bu alışkanlığım ta çocukluğuma kadar gider. Zorunlu olmadıktan sonra hiçbir kredimi harcamadım şükrolsun. Ve belki de benim en büyük sermayem kullanmadığım kredilerdir.

Kart işi basit iştir. Yasal

ASLINDA DELİYE HER GÜN BAYRAM /Bekir AKKAYA

Çocukluğumuzda “Ya ya ya, şa şa şa, yarın bayram olsa!” sloganı eşliğinde yürürdük. Bizim cıvıltılarımızı duyanlar pencerelere koşarak bizlere el sallarlar bizde bundan büyük keyif alırdık. Yüreklerimizde kin, garez ve haset duyguları olmadığından herkesi sever, her günümüzü bayram coşkusu içersinde geçirirdik.  

            Son zamanlarda bu coşkuyu ve bayram havasını Kumru’da  her gün yaşıyoruz desem hiç abartı yapmış olmam. Sokaklar cıvıl cıvıl ve herkes bir yerlerde gönüllerine göre eğleniyor ve hoşça vakit geçiriyor. Proğramlar, yarışmalar, tiyatrolar ve turnuvalar, eğer az delilik varsa her gün bayram Kumru’da…

            Zaman zaman insan bilemediğimiz

Kendilerine söz geçiremeyenler bizi değiştirme derdinde /Bekir AKKAYA

İnsanların “ilgi alanları” ile “etki alanları” kavram olarak hep önümüze çıkar. Gerçek manada kendi kişiliklerini keşfetmiş ve uzmanlaşmış insanlar daha çok etki alanlarına yönelirlerken, hangi yaş ya da vasıfta insan olursa olsun kişiliklerini keşfedememiş ve yeterli donanıma sahip olamayanlar ilgi alanlarına yönelmektedir.

İnsanların yeteneklerini ortaya koyarak başarılı ve başarısız diye tasnife tutan işin uzmanları insanları Proaktif insanlar ve Reaktif insanlar olarak tanımlıyorlar. Yani Tepkisel insan (reaktif) ve Etkisel insan (proaktif) insan

10 Nisan 2021 Cumartesi

POSTACI MEHMET ALIR'LA SÖYLEŞİ

Postacı Mehmet Alır
(Kesenizde Bereket Yoksa Bu Söyleşiyi Mutlaka Okuyun!)

Hiç kötülük düşünmeyecek ve kalbi sevgi ile dolu biri var mıdır? Diye sorsalar aklıma ilk gelen kişi u olur herhalde. “Saf ve temiz” kelimeleri beklide en güzel şekliyle ona uyuyor. Kimse “saf” kelimesinden abdaldır, delidir ifadesi çıkarmasın. Buradaki saflıktan maksadım tek kelime ile bozulmamışlık ve güzelliklerle donatılmışlıktır. Sözünü ettiğim kişi belki de en önemli işi yaptığı halde hiçbir hatada yapmamış. Yani hep görevinin bilincinde olmuş.Ne kadar zamandır derseniz? Hemen söyleyeyim, Tam 34 yıl…

                O’nun kalbindeki sevgi, çok fazlası ile sözüne de yansıyor. Kendisini uzun zamandır tanıdığım halde dertleşme ve paylaşma isteği kendisinden geldi. İtiraf edeyim ki, bu durumda böyle biri ile bugüne kadar bir araya gelmemekten dolayı epey üzüldüm. Devşiricilikle itham edilen biri için bu kötü bir durum. Çünkü bu konuşmayı çok önceden yapmış olmam gerekirdi.

                “Bak postacı geliyor” şarkısını

28 Mart 2021 Pazar

Kumru’da yaşamak ayrıcalık/ Bekir AKKAYA

Dolu dolu günler geçirmek ve dolu dolu yaşamak herkese nasip olsun. Yaşadığımız güzellikleri sizlerle paylaşmak ve yaşatanlara bu köşede teşekkür etmek istiyorum. Ne varki günlük olarak yazsak ancak bu tempoya yetişebiliriz. Yeşil İlçemiz Kumru’da son zamanlarda çok sayıda proğram ve etkinlikler üst üste yapılıyor.

          İlçemize ilk gez gelenlerin, ilçemizi bir iki saatliğine görmesi “gerek insan ilişkilerini ve gerekse Kumru’muzun güzelliklerine” hayran kaldıklarını hiçte böyle bir ilçe ile karşı karşıya kalacaklarını tahmin

25 Mart 2021 Perşembe

Çaresizlerin Doktoru Alaattin Arıkan ve Fatsa Devlet Hastanesi (16 Yıl Önce Yaptığım Haber)

Bu haber Bekir Akkaya imzası ile KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ'nde 29.07.2005 tarihinde yayınlanmış o günün şartlarında büyük yankı yapmıştır...

Başhekim Uyardı : Aracılara Para Kaptırmayın!

        Aynı anda bütün polikliniklerin kapısına “ ilaç mümessillerinin ve ilaç tanıtıcılarının muayene esnasında vatandaşları mağdur ederek polikliniklere girmeleri yasaktır.” Yazısı astırdı. Bir hasta olarak şahit olduğumuz bu durum üzerine görüşmemizde verdiği bilgilerin yazılması ve yayınlanması şartı ile aşağıdaki bilgileri aktardı.

        Hastanemizde Kadın doğum bölümlerine erkeklerin girmesinin kesinlikle yasak olduğunu belirten Dr. Alaettin Arıkan : Doğum bölümüne kesinlikle erkek ziyaretci almıyoruz. Bu yüzden başlangıçta epey sıkıntı çektik. Gecenin birinde ikisinde içkili oldukları halde erkek hasta yakınları hastaneye gelerek doğum bölümüne girmek istediklerini, zaman zaman bu yüzden gerginlik yaşandığını , hatta birkaç kişiyi bu yüzden mahkemeye verdiğini belirterek, bu uygulamanın yararını görenler şimdi bizleri arayarak ve

23 Mart 2021 Salı

BEN DE İSTEREM!

Olay büyük, mevzu derin.  Ama hiç kimse kılını bile kıpırdatmıyor. Enflasyonun yükselmesine ülkenin krize girmesine neden olan bir olayda halkın bu kadar duyarsızlığı insanı çileden çıkartıyor. Derhal kriz masaları kurulmalı, duyarsızlar duyarlaştırılmalıdır.

            Etkin ve yetkin kişi ve kuruluşlar duruma müdahale etmezlerse felaketin gelmesi an meselesi. Ey ahali, duyduk duymadık demeyin! Yangın var!

            Ülkeyi derinden sarsan ve toptan yok olmakla karşı karşıya kaldığımız bu durumu nasıl önleye biliriz?

            Önce halk yavaştan yavaştan bilinçlendirilmeli, geçmişte olup bitenler gözden kaçırılmalıdır. Halkın duygusal yönleri ön plana çıkartılarak krizin asıl nedenine

7 Mart 2021 Pazar

Dünya Kadınlar Günü Üzerine/Bekir AKKAYA

Not: Bu yazı 07.03.2008 tarihinde KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ’nde yayınlanmıştır. 

ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. Ama bunca yıllık mücadeleye karşın elde edebildikleri pek bir hak yoktur.
                En sonunda, 8 Mart 1908 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve giderler. Ancak patronlar bu greve zalim bir şekilde müdahale ederler. Greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenirler. Patronlar bu yolla grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek isterler. Ancak beklenmedik bir şey olur

4 Mart 2021 Perşembe

Milletvekilimiz Eyüp Fatsa ile Söyleşimiz-2000

ORDU MİLLET VEKİLİ EYÜP FATSA’NIN ORDU HABER GAZETESİNE YAPTIĞI ÖZEL SÖYLEŞİ

NOT : Bu röportaj Ordu Haber Gazetsinde Rıza Razı imzası ile yayınlanmıştır.

Rıza RAZI : Fatsa Kurultayı ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyim. Bu kurultay katılan yedi ilçeye ne getirebilir veya iler ki yıllarda bu kurultaya katılan ilçeler, Fatsa tarafından mağdur duruma düşebilir mi. Bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Eyüp FATSA : Demokratik toplamlarda kurultaylar çok önemlidir. Kendi yöremiz hakkında konuşacak olursak mesela, Mesudiye kurultayları vardı. Genelde de çok fazla ciddiyete alınmazdı. İşte Mesudiyeliler bir araya toplanmışlar konuşuyorlar, birbirleriyle hasret gideriyorlar gibi, yani sahilde böyle algılanıyordu. Bu sene Mesudiye kurultayının onuncusu yapıldı. Ben ancak bu kurultaya katılabildim. Diğer

27 Şubat 2021 Cumartesi

Fotoğraflarla 28 Şubat ve Erbakan ve Bir Yorum/Bekir AKKAYA

 
Güzel İnsan Necmettin Erbakan Hocam; Sizlere Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun. Rabbim seni ve eşini peygamberimiz Hz.   Muhammed (S.A.V.)e komşu eylesin. Bugün 28 Şubat 2021; Senden söz etmeyen yok gibi. 28 Şubat öncesi ve sonrasında sizlere her türlü alçaklığı yapanlar Öğrenciniz Başkan Erdoğan'dan kurtulmak için güya sana sığınıyorlar. Ve geçmişte yaşanılanları da benim gibiler asla unutmuyor ve unutmayacaklar.
                   Senin inandığına inanmayanların bizim gibilerin yanında hiç bir kıymeti asla olmayacaktır.
Senin inandığını değerlere saygısı olmayanların sizlere zulmettiklerini kesinlikle biliyoruz.
                    Muhterem Hocam,
           Onlar size değil, sizlerin inancına

25 Şubat 2021 Perşembe

Müftü Camide Helallık Partisi Düzenlemiş, Biz de İnandık(!)

Yıllar önce bir müftünün keçisi çalınmıştı da " masonik gazeteler" "Müftü Keçi Çaldı" şeklinde haber yapmıştı. İlçemiz Müftüsü Abdullah Erçin Haberi bana bunları hatırlattı. Müftü Camide "“Helallık Partisi, Veda Töreni, Vedalaşma Partisi, Helallaşma Proğramı” düzenlemiş. Güya bizde yedik! Haberin ayrıntısına buyurun...

Fotoğrafa bakıldığında Pandemi kuralllarının hiçe sayıldığı kesin. Yapılan habere bakıldığında da pekte iyi niyet olmadığı bir gerçek.

              Yön İnternet Sayfasında Ali Yazan imzalı habere birlikte göz atalım. Haberin başlığı şöyle:  “Tayini çıkan müftü camide helallik partisi düzenledi…

              Haberde toplu olarak çekilen fotoğraf kullanılmış ve fotoğrafın üzerine şu ifadeler yazılmış.

              “Virüs bahane. Her şey şahane..” ve “CAMİDE VEDA TÖRENİ..”

              Haberin girişinde açıklayıcı bilgi şöyle verilmiş.

              “Hadi cemaatle namaz

24 Şubat 2021 Çarşamba

KALİTEDE BİREYİN ROLÜ /Bekir AKKAYA

Geçenlerde elime “Toplam Kalite Yönetimi El Kitabı”  adlı bir kitap geçti. Büyük sermayelerle kurulan şirketlerde üstten alta doğru tüm çalışanların nasıl bir yol izlemeleri ve nasıl başarılı olacakları özet olarak ortaya konulmuş. Kalitenin takım çalışması ile mümkün olabileceğine dikkat çekilerek  bireye büyük sorumluluklar verilmesi gerektiği belirtilmiş. Başarılı olanlara her tür ödüllendirme yapılması gerektiği vurgulanarak, kaliteden asıl maksadın çıtayı yükseltmek olduğu, sermayenin sürekli büyüme göstermesi gerektiği vurgulanarak başarının yön ve yöntemleri özetlenmiş.

            Ben kitabı okurken aklıma Avrupa Uyum yasaları geliverdi. Okuduğumuz haberlere göre sokağımızdaki bakkaldan tutun da, köydeki çiftçiye kadar bir dizi uygulamalar yakında kapımızda. Büyük ihtimal her önüne gelen bundan böyle istediği gibi bir standart uygulayamayacak. Çoklarımız bunu AB’ye giriş hazırlığı olarak görse de benim şahsi kanaatim girmesek de bir kalite yönetimi’nin her alanda acilen ihtiyaç olduğudur. “Tedbirini al, Takdiri Allah’a bırak!” sözüne inat, büyük çoğunlumuz en önemli işerimizi bile Allah’a havale ediyoruz. Böyle bir toplumda kalitenin de standartlaşmanın da başarı sağlaması çok zor.   Şu da bir gerçek;

VAKİTSİZ UÇMAK! /Bekir AKKAYA

Nasrettin Hoca bir gün sarp bir dağ yolundan giderken, derin bir uçurumun kenarına gelir. Bir anda eşeğin ayağı kayar. Aman demeye kalmaz, eşek uçurumdan uçar. Eşeğin hızla uçtuğunu ve sonunda da parçalandığını gören Hoca :

-       Bizim eşek uçmasını öğrenmiş amma konmasını öğrenememiş!.. der.

Böyle bir eşek vakasının olup olmadığını bilmiyorum. Yalandan yere de bu fıkranın gerçek olduğuna da şahitlik yapamam. Uçma deyince “Gaz uçarda laz uçmaz mı?” diyenlerin yok olduğunu da söylemek mümkün değil. Dolayısıyla, uçanlar ve konanlar

YALANI YUTTURMA SANATI /Bekir AKKAYA

Bugünlerde Prof. Dr. Abdullah Özbek’in “Bir Eğitimci Olarak Nasrettin Hoca” adlı kitabını okumaya çalışıyorum. Kitap, Esra Yayınları’ndan olup,  Nasrettin Hoca’yı ve fıkralarını tüm boyutları ile yorumlamaktadır. 526 sayfa olan kitap için 530 dip not kullanılmış. Kitap çok geniş bir bakış açısı ile Hocanın fıkra ve mizahlarla neyi söylemek istediğini ele almakta olup, Hocanın gözü ile günümüz insan ilişkileri gözler önüne serilmiş. Son derece akıcı bir üslupla kaleme alınan kitap’ta “Doğruları gizlemek” başlığı ile ele alınan fıkralar o kadar hoş ve güncel ki, şaşırmamak mümkün değil. Gelin kitaptaki ilgili bölüme birlikte göz atalım.

            Kitabın “Doğruları gizlemek” bölümünde, doğruluğun tınımı yapıldıktan sonra,  “doğruluğun zıddı yalancılıktır. Yalancılık, hangi yolla olursa olsun , gerçeklerin saptırılarak söylenmesidir. Doğruluk olmayınca , diğer faziletlerin adını bile saymaya gerek yoktur…Doğruluk, beşeri ilişkilerin temelini oluşturur. Doğru ve güvenilir olmayanlarla bir çete bile oluşturulamaz.” Açıklaması yapılmış.  Kitabın ilerleyen bölümünde “ Çıkarları zedelenen kişiler doğru kişileri kesinlikle

Ön mü Arka mı? /Bekir AKKAYA

Büyükçe bir otobüs ve arkadan öne doğru her koltuk rahatlığına göre düzenlenmişti. Öndeki koltukla arkadaki koltuk arasında konfor ve fiyat yönünden yarı yarıya fark vardı.

Hatta “ Ayaktakilerden ücret alınmaz!” yazısı otobüsün her yerine tüm yolcuların görebileceği bir şekilde asılmıştı.

Otobüse binen yolcular sessiz ve sakin kapıya yaklaşıyor, girişte “nereyi tercih ediyorsunuz?” diye sorulduktan sonra ücret talep ediliyordu. İşte ne olduysa benim önümdeki muavinle yolcu arasında yaşandı. Önde oturmak isteyen bir beyefendi, “hayır efendim, ben ön koltukta oturacağım ama,

21 Şubat 2021 Pazar

Ak Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe Heyecanlandırdı

Gördüğümüz kadarıyla tüm dünyada bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Bu değişim ve dönüşüm en çok bizim ülkemizde oluşmaktadır. Ben şahsen “15 Temmuz’dan sonrası Türkiye, 15 Temmuz’dan önceki Türkiye kesinlikle olmayacaktır” sözünü sık sık tekrar eden bir insanım. Her gelişim ve yaşanan olaylar bunun habercisidir. Benim gibi insanları bu heyecanlandırmaktadır.
İşte bugün aldığım bir haber doğru ise benim gelecekle ilgili umudum fazlası ile artmıştır. Türkiye siyasetiyle ilgilenenler İstanbul’da Ak Parti’nin il başkanlığına getirilen muhterem Osman Nuri Kabaktepe’nin geçmişine bir göz atmalıdır. Geçmişteki Türkiye sevdalılarına önemli

14 Şubat 2021 Pazar

ESKİLER ÇOK GÜZELDİ /Bekir AKKAYA

Bu yazı 10.02.2005 tarihinde PROVİZYON GAZETESİ’nde yayınlanmıştır. 

Eskiden İki odalı evlerimiz vardı ve ahşaptan. İdare lambaları ocak başının bir bölümünü aydınlatırken içerinin büyük bir bölümü karanlıkta kalırdı. Ocağın başında oturmuş sadece ayaklarımızı ısıtarak bütün vücudumuz sımsıcak olurdu. Küçük çocuk ağaç beşikte ağlarken, annenin ninnileri beşiğin ayak seslerine karışırdı. Ve kedinin hırlaması ve bize sürtünmesi ile ona da bir yer verirdik ocak başında. Biz sıvamazken ocak başına, birden dış kapı çalınırdı. Her akşam olduğu

ONUN İŞİ“CISCILIK” /Bekir AKKAYA

Birkaç haftadır yayınlanan Kumru ve çevresindeki mahalli kelimeler epey ilgi topladı. Özellikle bizim yaşıtlarımız, ya da bizden büyükler kelimeleri okuyup geçmişlerini hatırlama ve beraberinde anılarını tazeleme imkanı buldu. Kelime ve kavramlarla hayatımız şekillenmekte dil ile kendimizi tanımlamaktayız. Kelimelerin yok olması ile bir çok kültürel değerlerimiz de yok olmaktadır.

Yazı boyunca tebrik ve teşekkür yazılarının yanında ilginç yorumlarda yapanlar oldu. Bizlere çok sayıda kelime de ulaştırıldı.

Kumru Evliyaları /Bekir Akkaya

*KUMRU EVLİYALARI /Bekir AKKAYA

 

A-    EVLİYA NEDİR?  YA DA ORDU EVLİYALARI KİTABI ÜZERİNE :

 

Geçen hafta kısaca Kumru’nun tarihinden söz etmiştik. Bu yazımızda ise Kumru Evliyaları üzerinde duracağız.   Birkaç yıl önce  Sıtkı Çebi imzası ile yayınlanan “Ordu Evliyaları” kitabında Kumru Evliyalarından hiç söz edilmemişti. Bunun üzerine Kumru ve köylerini adım adım dolaşarak bu konuyu araştırmış, araştırma sonuçlarını   Ordu Haber Gazetesi - Mart-1998 tarihinde okuyucularımızla paylaşmıştık.  O günden bugüne kitabın yeni baskısının yapılıp yapılmadığını bilmiyorum.  Benim Merak ettiğim konu, kitabın ikinci baskısında Kumru Evliyalarından söz edilip edilmeyeceği. Her ne kadar birinci baskıda Kumru Evliyalarınsan söz edilmemiş olsa da,  okuyacağınız yazı Kumru topraklarından evliya olup olmadığı konusundan “var olduğuna dair” hiçbir kuşku bırakmamaktadır. (BA)     

EVLİYA: Veliler. Velayet ve keramet sa­hibi. Allah'a yakın adam, iyi ahlak sahibi. KERAMET: Evliyadan sadır olan hariku­lade hal. (1)

EVLİYA VELİ: Tasavvufta, velayet (er­mişlik) makamına ulaşan kimsenin Çoğul şekli evliyadır. Allah'ın dost ve