İnternette Arayınız!

31 Ocak 2021 Pazar

Figen Akşit'ten Mesaj Var.

> Sayýn Bekir Akkaya,12 Eki 2004 Sal tarihinde 23:12 saatinde
>
> Sitenizde, Kumru'nun bir kitabýný hazýrladýðýnýz

> bilgisiyle karþýlaþtým. Kumru deyince, sanýrým

> Hocazadeler'siz bir Kumru söz konusu olamaz diye

> düþündüm. Ben Hocazade Halil Efendi'nin

> torunlarýndan biriyim. Yani Milletvekili Halil Sýtký

> Bey'in. Bu nedenle de kitapta kullanacaðýnýz bilgi

> ve fotoðraflarýn neler olacaðý konusu ilgimi

> çekiyor. Biraz da gazeteci olmamýn getirdiði bir

> dürtü bu belki. Acaba haberleþebilir miyiz? Elinizde

> aileme ait fotoðraflar ve bilgi varsa bana bunlarý

> mail atabilir misiniz?

Fatih Baz'ın Talebi

SELAM
KAYNAK BELİRTMEK VE YAZILARIN KİMİN TARAFINDAN YAZILDIĞINI BELİRTMEK KAYDI İLE İSTEDİĞİNİZ YAZIYI ALABİLİRSİNİZ
BEKİR AKKAYA

--- 05/11/09 Per tarihinde saim polat <f-52@hotmail.com> şöyle yazıyor:

> Kimden: saim polat <f-52@hotmail.com>
> Konu: fizme ve kumru ile ilgili yazı
> Tarihi: 5 Kasım 2009 Perşembe, 11:04
----
> Merhaba Bekir Bey, ben fizmeden Fatih Baz, fizme ve
> kumruyla ilgili oluşturmuş olduğunuz yazılarınızı www.fatih85.azbuz.com
> adlı sitemde yayınlamak için izninizi
> isteyecektim.şimdideden teşekkür
> ederim.çalışmalarınızda başarılar dilerim... 
>                         
> Yeni Windows 7: Size en uygun
> bilgisayarı bulun. Daha fazla bilgi
> edinin.
>

© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Ahmet Çapku güya öğüt veriyor!

muhterem bekir hocam,
din baronları diye kastettiğin kişi/ler kimlerdir bilmem. bilmek de istemem.

ancak zât-ı âliniz bir öğretmen olarak eğer ki niyetinizde talebe yetiştirmek, bilgimi görgümü, tecrübemi, ümitlerimi... yetişen nesle aktarmak istiyorum şeklinde bir niyetiniz varsa ne diye sözünü ettiğiniz baronlara takılıyorsunuz? buna ne gerek var.

fuzuli'nin şu beytini sanırım hatırlarsınız:

yâr için ağyâre minnet ettiğim aybeyleme
bağban bir gül için bin hâre hizmetkâr olur.

eğer insan yetiştirmek diye bir derdiniz varsa bence sözünü

Abdullah Bay'dan Mesaj var



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Fatih Tinci'den Mesaj var...

Hocam siz bu dünyanın en cana yakın ve en sıcakkanlı insanısınız.Etkinliklerinizi çok yakından takip ediyorum,bu arada herşey çok güzel ve harika ama eksik olan birşeyler var bence:) sitemiz,site içi ziyaretçi potansiyelimiz ve sizin gibi yetenekli  bir öncümüz,kısaca herşeyimiz var.Demek istediğim site içinde bir yarışma düzenlense

Uyanda Balığa Gidelim!

Geçen hafta yazdığım” Hayırdır İnşallah” yazısı üzerine uzunca bir mesaj aldım. “Hay Allah Rüyadaymışım” başlığındaki mesaj geçen hafta yazdığım yazının içersinde geçen “düşmanlarım fesatlıklarından, dostlarım hasetliklerinden” cümlesindeki “haset” kelimesinin güya tefsiri yapılmış. İlmilikten son derece uzak ve hiç bir kaynak belirtilmeyen yazı ayetlere sığınılarak kelimeyi tefsir değil sanki beni tefsire yeltenmiş. Büyük ihtimal yazarın  “kompozisyon” bilgisinin noksanlığından olsa gerek ne satırbaşı, ne imla ne de dilbilgisi kurallarına riayet edilmiş. Bundan da öte “haset” gibi bir kelimeyi ve ayetleri somutlaştırmaya

KÖTÜLERLE İYİLERİN MÜCADELESİNDE KAZİM KOYUNCUN YERİ /

Kâinatta var olan tüm varlıklardan orijinal kalmayan hatta orijinali de tahrip edip onu bozan tek varlık insanoğludur.  Kim bilir belki de dünyaya geliş nedenimiz doğduğu gibi yaşayarak geldiği gibi gidebilme erdemini gösterebilmede saklıdır.

            Bu dünyada kirlenmeden kire bulaşmadan ayrılabilmek ve güzel bir dünya talep etmek ve bunun mücadelesini vermek ve hayatını bu yola feda etmek yüce ruhlu insanların özelliğidir. Asıl olanda orijinal kâinatın bir parçası olabilme ve insanın güç yetiremediği asıl sistemin bir parçası halinde bozuk olanı tamir ve bozgunculara başkaldırma ile mümkündür. İnsan olmak ve insan kalabilmek

Aptallığın İlacı Yok-2

Geçen haftaki yazımda Yeni Şafak’ta Ali Bayramoğlu’nun aptallar konusundaki görüşlerini sizlerle paylaşmış ve aynı yazıda Carlo M. Cipolla’nın “Aptallığın Temel Yasaları” adlı makalesinde belirttiği Aptallığın Altı Temel Yasasından üç tanesini sizlerle paylaşmaya çalışmıştım.

            Özetle “Akılsız yaratıkların insan ilişkilerinde kendilerine ve ilişki içersinde bulundukları insanlara zarar verdiği halde yaptıkları işlerin neden yaptığını hiç kimse bilmez, anlamaz ya da açıklayamaz. Bu böyledir ve izahı da mümkün değildir. Yapanlar ise aptal insanlardır

Aptallığın İlacı Yok-1

Konumumuz nedeniyle siyaset ve ticaret gibi yazılar yazma lüksümüz yok. Bizde bu nedenle daha çok insan ve insan ilişkileri üzerine yazmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bizde Beydeba’nın Kelile ve Dimne’si gibi hayvanlar üzerinden anlayanlara ya da anlamak isteyenlerle düşüncelerimizi paylaşmaya çalışıyoruz. Apdallar haricinde her söz ya da cümleden herkes yaşadığı hayat için olumlu ya da olumsuz mesajlar alacak, ya takdir edecek ya da eleştirecektir. Her iki durumda da insan kendisi için bir mesaj çıkaracaktır.

            Yeni Şafak Gazetesinde Ali Bayramoğlu Kurban Bayramının ikinci gününde “Abdallığın Temel Altı Yasası” başlıklı siyasetten uzak ve bayramlık bir yazı kaleme aldı. Esas yazının muhatapları bundan da bir şey anlamayacağını

29 Ocak 2021 Cuma

Bekir Akkaya Özel Arşiv: Kumru İlçesi /25 Ocak 2021

Bekir Akkaya Özel Arşiv: Kumru İlçesi /25 Ocak 2021: Kumru İlçesi Fotoğraf : Bekir AKKAYA Fotoğrafları büyütmek için üzerine tıklayınız... ............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©...

26 Ocak 2021 Salı

Ordu İmam Hatip Lisesi’den Hatıra -(1978)

Ordu İmam Hatip Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin öncülüğünde 1978 yılında MTTB’nin yapmış olduğu deneme sınavlarından sonra Ordu Lisesi’nin önünde aşağıdaki fotoğraf çekilmiştir. Fotoğraf bize o yıllarda hep öncülük yapan aktif Akıncılar ve MTTB’nin Ordu’da  fikir ağabeylerimizden Yakup Kırca’nın facebook sayfasından alınmıştır.

         O günün öncü hocalarımızdan bir kaçı bu fotoğrafta yer almıştır. Fotoğrafta bulunanlar: ?, Yakup Kırca,Kemal Öner, ?, ?, İdris Naim Şahin, Ramadan Gökten, Mehmet Çalışıcı,

24 Ocak 2021 Pazar

Hamdi İnan / Mustafa Uğurlu yazdı


Hamdi İNAN hocamız...

Ordu İHLisesi Sivas caddesi üzerinde Şehir merkezinden bir bir buçuk kilometre uzaklıkta idi.

Şehir merkezinde oturanlar İ.H. lisesine gidebilmek için Ordulularin tabiriyle köprübaşı ve hastane sapağından geçmek zorunda idi

1980 ve öncesi.

Sağ sol çatışmaları her yerde başını almış

Bekir Akkaya Özel Arşiv (Kumru Haber): Kumru Anıları /Mustafa Aru

Bekir Akkaya Özel Arşiv (Kumru Haber): Kumru Anıları /Mustafa Aru:     KUMRU ANILARI   1.Bölüm Yeşil bir denize girer gibiyim, sağda solda yükselen dağlar kayasız, Karadenizin hırçın yeşile kaplanmış d...

23 Ocak 2021 Cumartesi

2003 yılı internet sitemiz /www.kumru.org

2003 Yılı Kumru İnternet sitemiz. İlk olmak güzel. Teşekkürler KUMRU



©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Sivas-Divriği Ulu Camii

Gittik, gezdik ve gördük...
Sivas-Divriği Ulu Camii
Gitmek lazım.
Bizler gittik, gezdik ve gördük...

©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Haşmetname

http://www.kumru.tv/ 'de "SESSİZLİĞİN SESİ" olarak bilinen köşede Haşmet Uzar tarafından 21/11/2007'de "Hoş  Gelmişsin Bekir" başlıklı son derece alaylı bir yazı kaleme alınmıştır. Yazarının kim olduğu bilinmeyen son derece basit bu yazıya ben şiirle cevap verdim. İşte o ilginç yazı ve benim Haşmete verdiğim şiirli cevap. O günler güzeldi vesselam.

                                                                                     SESSİZLİĞİN SESİ
    HOŞ GELMİŞSİN BEKİR

Bazen düşünürüm en çok ne kullanılır?
Yemek yapıyorsan, ortalama olarak tüm yemeklerde tuz kullanılır...

İsmet Erçal : Fındık dalının donduğu anlaşılmaz

İsmet Erçal :"Fındık dalının donduğu anlaşılmaz"
Karadenizde ilk kez 100 yaşındaki yaban kestanelerini bir metre yüksekliğinde keserek kalem aşısı yapıp Bursa Kestanesi’ni Kumru’da üretip, Kumru’da fındığın alternatifinin kestane olduğunu söyleyen İsmet Erçal’la fındığın donmasını ve sigorta konusunu konuştuk.

“Kışın fındıkların donması gerçekleşirse fındığın randımanı yüksek olur.” Diyen İsmet Erçal “ Kışın fındık dallarında su yoktur. Don olduğundan rutubet azalır ve fındık güneş görmüş gibi olur. Bu yüzden de fındığın randımanı yüksek olur.“

Fındığın son donma durumunu sorduğumuzda ise “ Bu bölgede son 50 yıldan bu yana hiç gerçekleşmiş durum değildir. Su bulunmayan

Erçalları alkışlıyorum

 
Doğduğumuz yer olmasına rağmen, 1986 yılından bu yana görevim nedeniyle geldiğimiz ilçem Kumru doyduğumuz yerde oldu. Bizim meslekte çevre araştırması bir zorunluluktur. Nerede görev yapıyorsanız oranın tüm yönlerini araştırarak dosyanıza koyma zorunluluğu da vardır. Bundan 20 yıl önce başlangıçta bu nedenle İlçemiz Kumru’yu her yönüyle ve geniş bir şekilde araştırma niyetimiz zaman zaman Kumru ile ilgili araştırma yazılarını da ortaya çıkardı. Bugün de aynı çalışmaları dünden bugüne yapmaktan hala işin doğrusu büyük bir keyif alıyorum.

                    Erçalları özellikle de İsmet Erçal’ı tanımam yirmi yıl öncesine dayanır. “Derviş dervişi tekkede” misali, İsmet Erçal’la buluşmalarımız ve ilk tanışmamız ya Kuş Kayası tepesi ya da Düz Oba’nın çayırıdır. İsmet Erçalla ilgili 1987

Ordu - Kumru - Korgan - Gölköy - Çamaş’ta namaz heyecanı/Abdullah Yıldız

 
Hafta sonunda Namaz Gönüllüleri olarak Ordu’nun sırasıyla Kumru, Gölköy, Korgan ve Çamaş ilçelerinde ‘Namazla Diriliş’ heyecanını, sayıları bini aşan kardeşimizle birlikte yaşadık, hamdolsun.

                Ordu’nun iç kesimlerinde yer alan bu bölgede üç gün boyunca dere-tepe dolaşıp; hem Rabbimizin lûtfu olan harika coğrafi güzelliklerle, hem de o coğrafi güzellikleri yüreklerine yansıtan güzel insanlarla tanıştık, konuştuk, namazın, caminin, cemaatin, Kur’ân’ın, İslâm’ın güzelliklerini paylaştık, doyasıya.

                Namaz Gönüllüleri Platformu’nun, kuruluş aşamasından başlayarak yükünü omuzlayan üç-beş öncüsünden biri olan sevgili Dr.Kerim Buladı hocamızın önayak olması ile, kendi

Kumru'da yüzey araştırmaları anından-2000

Prof.Dr. Mehmet Özsait başkanlığında Kumru ve köylerinde 2000 yılında benim de aralarında bulunduğum bir bilim ekibi yüzey araştırmaları gerçekleştirdi. Bu fotoğraf ben Bekir Akkaya tarafından çekilmiştir.


©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Kumru'da yazarları dinlemek

Okuma alışkanlıkları olanlar, yazarları okur da dinleme imkanını pek bulamazlar. Okuyucu için bir yazarı dinlemek ya da onun yazdığı bir kitabı imzalattırmaktan daha anlamlı bir şey olamaz. Geçen hafta Kumru’lu okuyucular böyle bir imkanı yakaladılar. Kumru Etüt Eğitim Merkezinde düzenlenen “YAZARLARLA TANIŞMA TOPLANTISI”ndan son derece yararlandım. Etüt Eğitim Merkezi İdarecisi Şükrü Mat Beyefendiden aldığım bilgiye göre toplantıya katılanlar; 1. Ali Burhan : Zaman Gazetesi Çocuk Bölümü Editörü ve Muhabir. ESERLERİ : Yıldızlı Atlas, Çocuklar İçin Hikayeler, Ormandaki Bisiklet vs. 2. Salih Zengin : Zaman Gazetesi Çocuk Bölümü Editörü ve Muhabir.

Üretenle tüketenin farkı

 
Her insan her şeyi yapmakla mükellef değildir. Zaten her şey de herkes için değildir. Önemli olan insanın gücü yettiği şeyi yapmasıdır. Bu noktada yapılanın küçük veya büyük diye tarifi söz konusu olamaz. Önemli olan gücü yettiği kadar yapma becerisidir. Elinde çok imkanlar ve güçler olduğu halde hiç bir şey yapmayanlardır asıl irdelenmesi gerekenler. İşin en gülünç noktası ise bu noktada bulunanlar sorumluluklarını eleştiri yaparak ve yüksek ses çıkartarak gizlemeye çalışırlar. Üstelik hiç bir şey yapmadıkları halde bir şey yapma çabası içersinde olanları küçümseme gibi basit hesaplar içerisinde olanlar için o kadar söz söylenmiş ki, biz burada hiç birini ifade etmeyeceğiz.

            Bana göre sözünden nefret etsem de yine de bu cümleyi burada söz konusu etmiş olayım. Ben diyorum ki, ibadetlerin asıl gayesi

22 Ocak 2021 Cuma

İsmet Erçal ve Kumru /Bekir AKKAYA

"Her insan her şeyi yapmakla mükellef değildir.
Zaten her şey de herkes için değildir. Önemli olan insanın gücü yettiği şeyi yapmasıdır. Bu noktada yapılanın küçük veya büyük diye tarifi söz konusu olamaz. Önemli olan gücü yettiği kadar yapma becerisidir." 
"Dizleri üstünde yaşamaktansa, ayakları üstünde ölmek yeğdir." Emiliano Zapata
                                                     DEĞİŞMEYEN GERÇEK

            Doğum ve ölüm. Yaratılan tüm varlıklar için değişmeyen bir kanun. Canlılık dediğimiz yaşamada bu ikisinin arasında geçen süredir. Ruhların "evet Rabbimizsin" dediği ilk yaratılma hadisesinden kıyamete

Bir İmam Hatiplinin Not Defteri-1

Ben tuttuğum notları sayfa sayfa yazmaya karar verdim. Ordu İmam Hatip Lisesine gittiğim 1975 yılında öğretmenimiz Osman Ünal derslerinde gösterdiğim başarıdan dolayı bir defter hediye etti. Bende deftere kıyamadım ve o günden başlayarak İmam Hatipte kaldığım yedi yılda bazı notları almak için bu defteri kullandım.

Şimdi defter elimde. Aldığım notlar o gün benim için çok önem arz etse de bugün pek önem arz etmiyor.

Bir İmam Hatiplinin Not Defteri-2

İmam Hatip Lisesinde okuduğum yıllar “not defterime tuttuğum notları ve hatıraları sizlerle paylaşmaya devam edeceğimi söylemiştim. Not defterimi sayfa sayfa takip ettiğimden bir konu bütünlüğü bulamayacaksınız…
Notlarımı hiç tasnif etmeden yazmaya devam edeceğim.

Daha önceden ifade ettiğim gibi o yıllar hem son derece karışık hem de canlı ve aktif bir hayatın yaşanmasına neden oluyordu.. 1975 – 1980 arasında hemen hemen

Bir İmam Hatiplinin Not Defteri-3

Bir İmam Hatipli olarak 1977 yıllarında tuttuğum notları not defterimden sayfa sayfa sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. “Kırık Hançer” Yılmaz Boyunağa’nın bir romanının adı. 

Bir İmam Hatiplinin Not Defteri-4


Bu yazı İmam Hatip Lisesinde okurken tutuğum notların dördüncüsü. Not Defterimden sayfa atlamadan 1977 yılında tuttuğum notları sizlere aynen aktarmaya devam ediyorum.

“Mukaddes Çile “ Mustafa 

Bir İmam Hatiplinin Not Defeteri-5

Önceden paylaştığım notlarıma devam etmek istiyorum. 

Şimdi sizlerle paylaşmak istediğim notlar 1979 yılında okuduğum Dr.H.H.Bilsel’in Kitabı “Allah Vardır”’dan alınma…
“Allah Vardır” kitabından Kur’an-Kerim’le ilgili aldığım notlar şöyle…
-----------
KUR’AN-I KERİM

Kuranı Kerim 114 süredir.

Ordu İmam Hatip Lisesi'nin Tarihcesi

Ordu merkez İmam-Hatip lisesi 1966-1967 öğretim yılında eski merkez orta okulu (Sonraki adı merkez ilköğretim Okulu) Bahçesinde bulunan ve bir süre sağlık koleji olarak da kullanılan barakalarda eğitim ve öğretime 150 öğrenci ile başlamıştır.

Bu sıralarda "Ordu İmam-Hatip Okulu öğrencileri koruma ve yaşatma Derneğince Subaşı mahallesinde (Şimdi Yeni Mahalle) temin edilen 10 dönümlük fındık bahçesi kırılarak şimdiki binamızın temeli atılmıştır. İki öğretim yılı söz konusu barakalarda eğitim öğretimini sürdüren öğrencilerimize 1968/69 öğretim yılında zemin katı ve 1.katı

ORDU İMAM-HATİP LİSESİ 1975-76 ÖĞRETİM YILI DESTANI (1975)

İlkokuldan üç yıl aradan sonra 1975 yılında Ordu İmam Hatip Lisesi Orta birinci sınıfa kayıt yaptırdım. Bilenlerin bildiği Ordu İmam Hatip Lisesinin yanındaki pansiyon binası o yıl hizmete girmemişti. Biz o yıl yani orta birinci sınıfı İmam-Hatip Lisesinin şu andaki binasının en üst çatı katında kaldık. Alt katlar sınıflarımız yani şu andaki ana binanın en üst çatı katını yatakhane olarak, alt katları da sınıflarımız olarak kullanıyorduk. En alt kat ise yemekhanemizdi.

O yıl okul müdürümüz Ekrem Şahindi ki, daha sonraki yıllarda Yalova

Ordu İmam Hatip Lisesi Grubu Üzerine


1999 yılından bu yana internetle çok içli dışlı olmama rağmen FACEBOOK’ta Ordu İmam Hatip Lisesi Mezunlarının grubunu yeni keşfettim. Daha doğrusu facebook’u ben yeni keşfettim. 


Baştan şunu belirtmekte fayda var. Facebook muhteşem bir şey. Önceleri bu konuda pek fazla bir bilgim yokmuş ki, hep uzak kalmışım. Keşke bu paylaşım 

Yedi yıl pansiyonda kaldım-1

Hep düşünmüşümdür. İmam Hatipliler hatıra olarak ta olsa neden yaşadıklarını yazmazlar? Belki de yazıldı benim gibilere ulaşmadı. Derli toplu ben şahsen böyle bir çalışmaya ulaşmadım. Sizler kadar ben de çok sayıda İmam Hatipler üzerine yazı okudum. Bu yazılar daha çok İmam Hatipliler değil dışarıdan gazel

İlk topu Fatih Sultan Mehmet dökmüştür-2

1976’lı yıllarda benim gibileri en çok heyecanlandıran kelime “Sanayileşme, Sultan Fatih” kelimeleri. Bu kelimeleri duyduğumda bütün dünyayı kuşatıyorum zannederdim.
Üç yıl Çatak Kur’an-ı Kerim Kursunda Arapça okumamın ardından gittiğim Ordu İmam Hatip Lisesinde bir çok arkadaşım benim gibiydi.

Her ormanın bir çakalı vardır

“Likülli Mekanın Mekal, Veli külli Ormanin Çakal” 
Okuduğumuz her kitap ve dergide gördüğümüz anlamlı cümlelerin altını özellikle çizer ve not alırdık. Yukarıdaki söz öğretmenimiz Hamdi İnan tarafından sık sık sınıfta kullanılırdı. Hocamız Hamdi İnan’la ilgili biz öğrenciler arasında öyle ilginç konular anlatılırdı ki, gülmekten kırılırdık. 
   “Girmeden tefrika

21 Ocak 2021 Perşembe

Elekçi Köprüsü açılışında dua eden Müftü Hacı Tevfik Efendi'dir

Güler Kumru Kayalık:'Bende şu anda orjinali  bulunan ve  hepimizin Fatsa tarihi yazılarında bir çok yerde yayınlanan bu fotoğraftaki din adamı 1908 yılında müftülük yapan Hacı Tevfik Müftü Efendi’den başkası değildir. Ve orijinal fotoğrafın üstünde 1911 yazısı bulunmaktadır.'


Bugün çok değerli bir hanımefendi ile tanıştım. Yaklaşık dört saate yakın sohbet ettik. Kumru ilçesinin kurulmasından bu yana bilinmeyenleri öğrenme

11 Ocak 2021 Pazartesi

Kumru Haber Gazetesi'nde Yazım



©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

9 Ocak 2021 Cumartesi

YERİMİZ DAR DEĞİL…/Bekir AKKAYA


Yazılacak ve Söylenecek Çok Şey Var…
Ve işte başladık.

Arkadaşım ve dostum Ekrem Saygı ve Ben Bekir Akkaya bir şeye karar verdik.
Rabbim nasip ederse bugüne kadar gördüklerimizi ve yaşadıklarımızı bu sayfamıza yazmayı düşünüyoruz.
İncitmeden

Kumru Hocaları Kitabı Üzerine /Ekrem Saygı


Çakma yazarların dökümanlarıyla doluyor yayınevleri. Amaç bir şeyler üretip yazmak değil, yazarında, yayınevinin de düşündüğü; maddi çıkar ve gündemde olmak.


“Peki bunlar nasıl oluyor” diye bilirsiniz. Yıllarını öğrenimlerine harcamış ve yıllarca dirsek çürütmüş, binlerce kitap okumuş, araştırmalar yapmış kişilerin; bu olaylara eleştirisel bakmayışı, suya sabuna dokunmadan köşelerine çekilişleri, bazı kariyer edindiğini zanneden kişilerin hiç bir şey üretmen, sağdan soldan topladığı bilgilerle, kariyer edinme, maddi çıkar sağlama ve popüler olma pahasına, halka mal olmuş insanların hayatlarını gündemde tutarak ve kendi yapmış gibi gündem oluşturarak ve bu arada kendi geçmişlerine de

Memleketim /Ekrem Saygı

Memleketim, Köyüm, doğup büyüdüğüm evim
Çamuruna belendiğim sokağım, İlçem Kumru’m
Her şeyleriniz yerli yerinde, yerinde bütün nesneler
Lakin büyüklerimiz gitti gideli boşalmış sokaklarınız
Kapılar kilitlenmiş, her yer yapayalnız
Ambarda mısır, tarlada lahana, kilerde patates yok
Ocaklarda ateş yok, bacalar tütmez, dam altında odun yok
Misafirin oldum ve gezindim durdum boş sokaklarında
İçimdeki coşku dolu çocuğu aradım, o da yok…

Örnek Dostlar Kitapcı Mehmet ve Talip Hoca /Ekrem Saygı Yazdı

Bazı yaşanmışlık'lar vardır ki, hiç unutulmaz. Yaşarken basit gibi görünür, fakat yıllar sonra bir bakmışsınız ki, beyninizin bir köşesinde bir ivme oluşturmuş ve başlamışsınız anlatmaya, anılara dönüşür iyi veya kötü yaşanamış bütün hikayeler. Yaşınız kaç olursa olsun hep hatırlarsınız ve defalarca anlatırsınız. İçinde anlatılmamış bir hikaye taşımaktan daha büyük yük, ne olabilir ki...
Elli altmış yıllık bir ömür iki cümle ile ifade edilmese de, ben; üç beş cümle ile ifade etmeye çalışacağım ve sizlere iki dost insandan bahsederken, iki de anımı paylaşacağım.
Köyümüzde yaşamış ve ahirete intikal etmiş iki insan... Zaman, zaman küskünlükleri olsa da, birbirlerini anlayabilen iki dost. Biri, kitapçı Mehmet (hoca) AKKAYA ve Talip (hoca) SAYGI...
Talip hoca vefaat ettikten sonra, Mehmet hocanın “ İşte ben şimdi yalnız kaldım” dediğini çok duydum. Her ikisine de Allah rahmet eylesin...

Mehmet hoca, üstüme pislik bulaşır korkusuyla ahırların da hayvanların dahi yanına yaklaşmayan, bütün alet ve edavatları kendine özel ve kimseye dokundurtturmayan, ziyaretine

5 Ocak 2021 Salı

Aptal İnsanlar, Kedilerin Nesi Olur? /Bekir AKKAYA

İnternette en çok kedilerle ilgili videoları izlerim…Fareleri yakalama maharetleri dışındaki tüm davranışlarına gülmemek mümkün değil. Önü uçurum olduğu halde emin adımlarla yürüyüşlerine devam etmeleri sonucu paldır – küldür düşmeleri, kaynar ekmeğe sulanarak tırnaklarının acıması sonucu bağırmaları ve devamında da unutarak aynı fiili tekrar yapmaları, aynada gördükleri kendilerine karşı efelenmeleri ardından aynaya dalmaları,

Ayakla Vesikalık Fotoğraf /Bekir AKKAYA

"Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur."
            Üzerine toz kondurulmayan ve ima yolluda olsa eleştirilmeyen bu söz benim için son zamanların en önemli sözü haline geldi. Ben demiştim ki, "Sağlam kafa sağlam vücutta değil, sağlam bir inanca ya da düşünceye sahip beyinle mümkündür."
            Biri çıktı geçende "Bu kafaya sağlam bir beden gereklidir tabii ki. Sağlam vücut bu kafanın düşüncelerini dimdik durarak hayata geçirecektir. Düşünce ile davranış arasında uyum akort koordinasyon olmalıdır." Demiş