İnternette Arayınız!

24 Şubat 2021 Çarşamba

Ön mü Arka mı? /Bekir AKKAYA

Büyükçe bir otobüs ve arkadan öne doğru her koltuk rahatlığına göre düzenlenmişti. Öndeki koltukla arkadaki koltuk arasında konfor ve fiyat yönünden yarı yarıya fark vardı.

Hatta “ Ayaktakilerden ücret alınmaz!” yazısı otobüsün her yerine tüm yolcuların görebileceği bir şekilde asılmıştı.

Otobüse binen yolcular sessiz ve sakin kapıya yaklaşıyor, girişte “nereyi tercih ediyorsunuz?” diye sorulduktan sonra ücret talep ediliyordu. İşte ne olduysa benim önümdeki muavinle yolcu arasında yaşandı. Önde oturmak isteyen bir beyefendi, “hayır efendim, ben ön koltukta oturacağım ama,

22 Şubat 2021 Pazartesi

Pandemi Sürecinde Her Eve Çiçek ve Bitki Hizmeti

Pandemi sürecinde evlere kapanan insanlar zamanlarının büyük bir kısmını bitki ve çiçeklerle geçirmeye başladı.

          İstanbul gibi büyük şehirlerde pandemi ve kış mevsiminde vatandaşların uygun fiyata taze ve zarif bitki bulmaları hayli zordur.  Bu durumu göz önünde bulunduran “Bahçeden Çiçek” adlı internet sitesi Türkiye’nin her yerine ve özellikle de İstanbul ve çevresine  çiçek severlerin istediği en taze ve zarif bitkileri büyük bir hassasiyetle seçip çok uygun fiyata ulaştırmaya çalışıyor.

Stok mantığı ile  çalışmayan “Bahçeden Çiçek” internet

Sebze Ekim tablosu

Sebze Ekim tablosu
Kaynak : Kumru Ziraat Odası Başkanlığı
-----


© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Bir Güzel İnsan Halil Tatlıgül Hoca Vardı /Osman Gezgiç Yazısı

#Halil #Tatlıgül (1949-1990)

Şubat 1986’dan itibaren onun adını hemen heryerde duymaya başladım...

 Dost meclislerinde söz bir şekilde ona gelirdi. Genellikle “Hoca Efendi” diye hitap edilirdi.....  

Ordu ilinin Kumru ilçesi doğumlu olan merhum #halil Hocam//

 Fatsa Kumru yolu üzerindeki Çatak beldesinde Kur'an Kursu öğreticisi idi.....

Yatılı olan kursta,Kur'an öğretiyor,hafız yetiştiriyor ve meraklılarına Arapça, Fıkıh, Tefsir, Hadis dersleri veriyordu.....

Perşembe günleri vaaz günüydü....

Vaazda Kur'an’ı takip ediyordu...

Bitirdiğinde tekrar başa dönüyordu//

Mü’min gönlün hasletleri Hemen her gün resmî erkandan eşrafa, esnaftan öğrencilerine, müşkili olanlardan,,

Dostlarına birçok kişi ziyaret ederdi........

21 Şubat 2021 Pazar

Ak Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe Heyecanlandırdı

Gördüğümüz kadarıyla tüm dünyada bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Bu değişim ve dönüşüm en çok bizim ülkemizde oluşmaktadır. Ben şahsen “15 Temmuz’dan sonrası Türkiye, 15 Temmuz’dan önceki Türkiye kesinlikle olmayacaktır” sözünü sık sık tekrar eden bir insanım. Her gelişim ve yaşanan olaylar bunun habercisidir. Benim gibi insanları bu heyecanlandırmaktadır.
İşte bugün aldığım bir haber doğru ise benim gelecekle ilgili umudum fazlası ile artmıştır. Türkiye siyasetiyle ilgilenenler İstanbul’da Ak Parti’nin il başkanlığına getirilen muhterem Osman Nuri Kabaktepe’nin geçmişine bir göz atmalıdır. Geçmişteki Türkiye sevdalılarına önemli

19 Şubat 2021 Cuma

Hayal Kırıklığı/Bekir Akkaya

Çok gayret gösterdim, çok ta yol aldım

“Derin olsun” dedim, daldım da daldım
Her dibe inişte, hep yalnız kaldım
Aza şükretmedim, “bol” bulamadım.
---

Kazandım kazandım, dostlar çok idi
Karaya çakıldı, bindiğim gemi
Kaptan iyi idi, sağlam dümeni
Koskoca deryada, “sağ” bulamadım.
----
Tarlalar çalıştım, tohumlar ektim
Elma, armut çoktu, fındıklar diktim.
Değirmende mısırları öğüttüm
Birkaç somun kadar,” un” bulamadım.
----
Vallahi çalıştım, dağda bayırda!
Patatesler diktim, Ulu Çayır’da
Çok koyunlar güttüm, elbet sığır da
İki bakraç ayran, “yağ” bulamadım.
----
Bilgiler öğrendim, çokça okudum
Dervişlerin dizlerine sokuldum
Aşık oldum yandım, çok kez yakıldım
Gönlüne girecek, “yar” bulamadım.
----
Güvenim kalmadı, eşe dostuma
Namertler bürünmüş, kuzu postuna
En çok güvendiklerim, geldi üstüme
Karanlıkta kaldım, “nur” bulamadım.
----

14 Şubat 2021 Pazar

ESKİLER ÇOK GÜZELDİ /Bekir AKKAYA

Bu yazı 10.02.2005 tarihinde PROVİZYON GAZETESİ’nde yayınlanmıştır. 

Eskiden İki odalı evlerimiz vardı ve ahşaptan. İdare lambaları ocak başının bir bölümünü aydınlatırken içerinin büyük bir bölümü karanlıkta kalırdı. Ocağın başında oturmuş sadece ayaklarımızı ısıtarak bütün vücudumuz sımsıcak olurdu. Küçük çocuk ağaç beşikte ağlarken, annenin ninnileri beşiğin ayak seslerine karışırdı. Ve kedinin hırlaması ve bize sürtünmesi ile ona da bir yer verirdik ocak başında. Biz sıvamazken ocak başına, birden dış kapı çalınırdı. Her akşam olduğu

ONUN İŞİ“CISCILIK” /Bekir AKKAYA

Birkaç haftadır yayınlanan Kumru ve çevresindeki mahalli kelimeler epey ilgi topladı. Özellikle bizim yaşıtlarımız, ya da bizden büyükler kelimeleri okuyup geçmişlerini hatırlama ve beraberinde anılarını tazeleme imkanı buldu. Kelime ve kavramlarla hayatımız şekillenmekte dil ile kendimizi tanımlamaktayız. Kelimelerin yok olması ile bir çok kültürel değerlerimiz de yok olmaktadır.

Yazı boyunca tebrik ve teşekkür yazılarının yanında ilginç yorumlarda yapanlar oldu. Bizlere çok sayıda kelime de ulaştırıldı.

Kumru Evliyaları /Bekir Akkaya

*KUMRU EVLİYALARI /Bekir AKKAYA

 

A-    EVLİYA NEDİR?  YA DA ORDU EVLİYALARI KİTABI ÜZERİNE :

 

Geçen hafta kısaca Kumru’nun tarihinden söz etmiştik. Bu yazımızda ise Kumru Evliyaları üzerinde duracağız.   Birkaç yıl önce  Sıtkı Çebi imzası ile yayınlanan “Ordu Evliyaları” kitabında Kumru Evliyalarından hiç söz edilmemişti. Bunun üzerine Kumru ve köylerini adım adım dolaşarak bu konuyu araştırmış, araştırma sonuçlarını   Ordu Haber Gazetesi - Mart-1998 tarihinde okuyucularımızla paylaşmıştık.  O günden bugüne kitabın yeni baskısının yapılıp yapılmadığını bilmiyorum.  Benim Merak ettiğim konu, kitabın ikinci baskısında Kumru Evliyalarından söz edilip edilmeyeceği. Her ne kadar birinci baskıda Kumru Evliyalarınsan söz edilmemiş olsa da,  okuyacağınız yazı Kumru topraklarından evliya olup olmadığı konusundan “var olduğuna dair” hiçbir kuşku bırakmamaktadır. (BA)     

EVLİYA: Veliler. Velayet ve keramet sa­hibi. Allah'a yakın adam, iyi ahlak sahibi. KERAMET: Evliyadan sadır olan hariku­lade hal. (1)

EVLİYA VELİ: Tasavvufta, velayet (er­mişlik) makamına ulaşan kimsenin Çoğul şekli evliyadır. Allah'ın dost ve

Zurnacı Yaşar-zurna sesi

Ordu İmam Hatip Lisesi Yıllarımız...

Ordu İmam Hatip Lisesi Öğrencilik Yıllarımız...
Bütün Dostlarımıza Selam olsun...
Fotoğraf : Mustafa Kocaoğlu...


© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

13 Şubat 2021 Cumartesi

Kumru ve Çevresinde Mahalli Kelimeler ve Anlamları-2004

 

Kumru yerel (mahalli) ağzı Orta Karadeniz Bölgesi ağızları gurubu içinde yer alır. Mahalli kelimelerin kullanılışı Kumru şehir merkezinde biraz özelliğini yetirmekle beraber, bilhassa bazı köylerde canlılığını korumaktadır. Bu kelimelerin kullanılmasının en büyük sebeplerinden birisi kişilerin kelimeleri söylerken kolay yoldan söylemek,  istediklerini daha kolaydan  ifade etme arzusudur.

KUMRU İLÇESİ VE KÖYLERİNDE YEREL AĞIZ ÖZELLİKLERİ

1. Bilinen ünlülerin yanında bir de kapalı (e) ünlüsü vardır. Ünlü (sesli harf) değişmelerine çokça rastlanır. Değişimler;

Sözcük başı değişimler,

Kumru İlçesi -2021

Kumru İlçesi -2021
Fotoğraf Kumru Belediye Başkanlığı'nın sayfasından alınmıştır.


© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Fuhuştan Ticarete Sevgililer Günü

Hikayeler değişik olsa da başlangıcı fuhuş ve devamında fuhuş ve ticaret. Şimdilerde gayri meşru ilişkiler ve dibine kadar ticaret…İkisinin de bizim geleneklerimizde hiçbir yeri yok…
Aziz Valantin diye bilinen dallamanın “Evlenmek yassak gardaşım” diyen Papaya karşı gelerek önüne geleni evlendirmesi ve akabinde öldürmesi ile nihayetlenen olayın günümüzde fuhuş ve ticarete dökülmüş, “ihtiyaç dışı tüketimi teşvik eden Kapitalizmin oyun” halidir SEVGİLİLER GÜNÜ…
Sonradan görmelerin ve 364 gün sevgiden yoksun,

9 Şubat 2021 Salı

Babacan ve Bilge Başkan Halit Tomakin’le…

Ne amaçla yaşadıklarının farkında olmayan ilkesiz insanların basit ve sıradan davranışları birkaç gündür ömrüm boyunca biriktirdiğim gelecekle ilgili heyecanımı ve hevesimi kırmıştı.

         Camiamızda olup ta bu davanın ne anlama geldiğini bir türlü anlamayan orta saha oyuncularımız ve anlayanlarında kendi camiamızdan olmayıp hep bizim düşüncelerimizle mücadele ettiği bu zamanda bugün bir yiğit, babacan ve davanın ne olduğunu özümsemiş bir

7 Şubat 2021 Pazar

Abdi Hoca [Abdurrahman Hilmi BİLİCİ] [Kumru’da Bir Türkiye Âlimi] /Ahmet Çapku

Bu çalışma ile ilgili olarak maddi ve manevi anlamda beni desteklemiş, yardımlarını esirgememiş olan Bekir Akkaya ve Ekrem Saygı beylere müteşekkirim.

Abdi Hoca Kumru ve civarında yetişmiş, saygı görmüş en önemli şahsiyetlerden biridir. Onun tahsili, ilim hayatı ve çevresinde kümeleşen insanlara olan hizmeti başlıbaşına bir araştırma konusudur. Muttaki bir âlim, kendini iyi yetiştirmiş bir muallim ve önden yürüyen bir kılavuz olmuş insanımıza.

            Hocamızın hayatı aslında şimdiye kadar kaleme alınmalı ve en azından bizim kuşağa ve bizden sonra gelenlere onun hakkında sağlıklı bilgi ulaştırılmalı idi. Araştırabildiğim kadarıyla bu konuda yapılmış derli toplu bir çalışmaya henüz rastlayabilmiş değilim. Abdi Hoca’nın hayatı ile ilgili birbirini tutmayan pek çok söylenti ortalıkta dolaşıyor. Yapılması gereken, bütün

Kumru Evliyaları ve Bir Kitap İncelemesi /Bekir Akkaya

*KUMRU EVLİYALARI 

A-    EVLİYA NEDİR?  YA DA ORDU EVLİYALARI KİTABI ÜZERİNE :

Geçen hafta kısaca Kumru’nun tarihinden söz etmiştik. Bu yazımızda ise Kumru Evliyaları üzerinde duracağız.   Birkaç yıl önce  Sıtkı Çebi imzası ile yayınlanan “Ordu Evliyaları” kitabında Kumru Evliyalarından hiç söz edilmemişti. Bunun üzerine Kumru ve köylerini adım adım dolaşarak bu konuyu araştırmış, araştırma sonuçlarını   Ordu Haber Gazetesi - Mart-1998 tarihinde okuyucularımızla paylaşmıştık.  O günden bugüne kitabın yeni baskısının yapılıp yapılmadığını bilmiyorum.  Benim Merak ettiğim konu, kitabın ikinci baskısında Kumru Evliyalarından söz edilip edilmeyeceği. Her ne kadar birinci baskıda Kumru Evliyalarınsan söz edilmemiş olsa da,  okuyacağınız

AHDE VEFA MESELESİ YA DA BEKİR AKKAYA /Ahmet ÇAPKU yazısı

Bekir Akkaya hocanın son iki yazısı [Ne Biçim (Ne) Bir Şey? /20.03.2010/ - Takavut Dilekçesi Tamam / 15.05.2010/] bu noktada bana bazı meseleleri çağrıştırdı: Güven duyulan kişilerin gerçekte o güveni verebilecek çapta olmamaları, dindar görünümlü kişilerin din tacirliğinden hareketle menfaat-perest tavırları gibi haller kimi insanların
Çok sevdiğim birinin bu fakire gönderdiği e-maillerden birinde şöyle bir hikaye anlatılıyordu: “Harbin en kızıştığı anlardan birinde askerin biri ileri sipere atılırken ağır şekilde yaralanır. Belli ki, biraz sonra âlem-i cemâle yollanacaktır. Onun hemen gerisindeki siperde yaralı askerin arkadaşı ne yapıp yapıp onun yanına gitmek istemektedir fakat başka bir asker onu, yağmur gibi yağan kurşunlar arasından geçilerek gidilen o yere göndermek istemez. Ancak o bütün cesaretini toplayıp her şeyi göze olarak yaralı arkadaşına ulaşır ve biraz sonra aynı çeviklikle geri döner. Geri siperde bekleyen arkadaşı, yaralı askerin nasıl olduğunu sorar. Geri dönen asker, artık onun

Kumru İlçesi'nin Tarihi /Bekir AKKAYA

Kumru'nun tarihinden söz etmek için, öncelikle Fatsa ve Ünye İlçelerinin tarihine bakmak gerekir. Yüzölçümü 344 kilometrekare ve denizden yüksekliği 450 metre olan kumru ilçe merkezinin kuruluşu çok yenidir. Ancak Fatsa'ya bağlı bölge olarak yerleşimin tarihi çok eskilere kadar gider. Tarihi kaynaklara göre Fatsa ve Ünye merkezlerine İniş ve yerleşme M.Ö.3000 yılına kadar gider. Sahilden iç bölgelere yerleşme ise bu tarihlere kadar dayandığı görülür. Sebep ise, sahilde sıtma hastalığının çok yaygın olması olarak görülür.

            Fatsa Pontos Krallarından Farnakes tarafından kurulmuştur. Ünye ise M.Ö. 1270 yıllarında yapılan Truva Savaşları sonucunda sömürge

Kumru İlçesi'nin Tarihi /Bekir AKKAYA

KUMRU İLÇESİ'NİN TARİHİ / Bekir AKKAYA

Bu araştırma yazısı ilk kez Ordu Haber Gazetesi 1997 yılında Bekir Akkaya araştırması olarak yayınlanmıştır. Ayrıca aynı gazetede kısaca Kumru'nun tüm özellikleri de bu yazıya ek olarak yayınlanmıştır. 


© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

İnanılmaz Gerçek /Bekir AKKAYA

Yazının en altındaki "BİR HATIRLATMA" bölümü nedeniyle hakkımda o günün Kumru Kaymakamlığı tarafından soruşturma açılmıştır. (Bekir AKKAYA) 

(Mavitürk) Mail grubu’ndan Murat İnce tarafından “alıntı” diye kaynak gösterilen bir yazı geldi. Yazı beni çok etkiledi. Sizlerin de ilgisini çekeceğine inandığım bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
            Amerikan Adlî Tıp Derneğinin 1994’te San Diego da tertiplenen ödül yemeğinde dernek başkanı Don Harper Mills, aktardığı acayip bir ölüm olayındaki adlî komplikasyonlarla

İNSANLARI GÖZETLEME!

Birey olarak her birimiz çileli ve sıkıntılı bir hayat yaşıyoruz. Huzur ve mutluluk denilen yaşantıya ulaşmak için çekmediğimiz, katlanmadığımız hiç bir anımız yok gibi.

         Hele biraz daha  diyerek aradığımız huzur ve mutluluğu hep geleceğe erteliyoruz. “Bulduk” dediğimiz anlarda ise sarhoşluk süremizin bitmesi ile sınırlı. Ne zaman ayılıp gerçekle karşı karşıya gelince aynı tas ve aynı hamamla karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz.

         İki dostun bir araya gelişinde

Üst perdeden Ahkam Kesenlere Örnek

Elini hiç bir şeye değdirmeyecek, hep emredecek, sırtları sıvazlanacak, hiç bir şey yapmadan yapanlara da talimat veren çok bilmişlere bir örnek. 

Muhterem Bekir Hocam, 

www.kumru.org sitesini ilgiyle takip ediyor, imkanım ölçüsünde de yazılarımla siteye destek veriyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse sitenin yayın faaliyetine başladığı ilk aylardaki heyecanı hep taşıdım. Şu da var ki, yazı yazdığımız, dost kabul ettiğimiz ve bizi dost kabul eden insanlarla, sanal da olsa, aynı mekanı paylaşmanın bazı sorumlulukları da beraberinde getirdiği inancına sahibim. Bu cümleden olarak:

-         Gönlümden geçer ki,

6 Şubat 2021 Cumartesi

"BEN TİYATRO İZLİYORUM" YA SİZ?

"Bu yazı 21 yıl önce yazılmıştır"

Suçu ve hatayı kimsenin kabul etmediği doğru. Suç ve hatada kabul edilmeyen yer ve mekanlar içersinde yapılıyor. Kabul edilse de edilmese de bir şekilde birilerimiz, bilerek veya bilmeyerek suçu işlemeye devam ediyor...Belki simalar, belki yer ve mekanlar ya da zamanlar değişik...Hep aynı şeyler bir şekilde tekrar ediliyor...Neticede kısa ömrümüz içersinde aynı filmi değişik oyuncular defalarca bizlere izlettiriyor...Bazılarının vurdumduymazlığı veya bazılarının utanmadan ve umursamadan yaptıkları bir yana, duyarlı olduklarını iddia edenler ise yaptıklarının hata olduğu söylenince illa da kendilerini aklamak ve paklamak için çapa sarf etmeleri veya yaptıklarını haklı bir gerekçeye dayandırmak istediklerini şaşkınlıkla izlemek yine bize düşüyor...

Postacı Mehmet Alır'la -Röportaj /Bekir AKKAYA

POSTACI MEHMET ALIRLA SÖYLEŞİ(Kesenizde Bereket Yoksa Bu Söyleşiyi Mutlaka Okuyun!)NOT: Bu söyleşi Karadeniz Haber Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır...
------
Hiç kötülük düşünmeyecek ve kalbi sevgi ile dolu biri var mıdır? Diye sorsalar aklıma ilk gelen kişi u olur herhalde. “Saf ve temiz” kelimeleri beklide en güzel şekliyle ona uyuyor. Kimse “saf” kelimesinden abdaldır, delidir ifadesi çıkarmasın. Buradaki saflıktan maksadım tek kelime ile bozulmamışlık ve güzelliklerle donatılmışlıktır. Sözünü ettiğim kişi belki de en önemli işi yaptığı halde hiçbir hatada yapmamış. Yani hep görevinin bilincinde olmuş.Ne kadar zamandır derseniz? Hemen söyleyeyim, Tam 34 yıl…

            O’nun kalbindeki sevgi, çok fazlası ile sözüne de yansıyor. Kendisini uzun zamandır tanıdığım halde dertleşme

BİR METRE SÜT

Bundan önceki yazılarımızda duruş ve ilke kelimelerine yüklenen anlamı irdeleyerek duruşun “durma tarzı”, ilkenin ise “temel düşünce “olduğunu ifade etmiştik. Kelimelerden yola çıkarak “insanın bir duruşu ve durduğu yeri sabitleyen bir temel düşüncesi olması gerektiğini” söylemiştik. Bununda insana çok büyük yararlarının olduğunu belirtmiştik.

            Yazılarımdan yola çıkarak bana görüşlerini ileten okuyucularımızdan bazıları “katı bir düşünceden söz ettiğimi, bu tür düşüncede olanların kesinlikle zamana ayak uyduramayacaklarını, düşüncenin

NEYE GÖRE DURUŞ, NEYE GÖRE İLKE?

Genel anlamda söylenen ve yazılanların doğruluklarından hiç kimsenin kuşkusu yoktur. Farklı fikir ve görüşler arasında yüzeysel anlamda itiraz edilecek bir durumda yoktur. Bu kastedilenin ne olduğu anlaşılıncaya kadar kimsede pek itirazda bulunmaz…

         Konuşma ve yazma fiilini işleyen birinin özellikle dikkat etmesi gereken en önemli hususların başında, kullandığı kelime ve kavramların ne anama geldiğini öğrenmesidir. Bunun içinde mutlaka yanında bir lügat bulundurması zorunludur. Genel anlamda bu doğru olsa da işin ehli için o kelime ve kavramların hangi kaynaktan elindeki

Kimin Adamı Olduğuna Karar Veremeyenler Beni Çekiştiriyor/Bekir AKKAYA

Bu yazı bir yıl önce yazılmıştı. Bundan sonra devamı gelecektir...

            “Kumpas Yazılarımız” henüz bitmemişken seçimlerde, üyesi bulunduğum Ak Partiye ve Cumhur İttifakına ve özellikle de Yeni Türkiye’nin düşmanlarına malzeme üretmeme adına yazılarıma son vermiştim.
            Kumpasçı başının iftiraları nedeniyle sürgün edilmiş olmama rağmen bizzat seçimlerin içerisinde Cumhur İttifakının içerisinde ve özellikle de Kumru Belediye Başkanı Yusuf Yalçuva’ya seçim boyunca fiili olarak her konuda destekte bulundum. Gerek yazdığım

Kumru İlçesi-1947/3



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Kumru İlçesi -1947/2



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Kumru İlçesi -1947/1



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

5 Şubat 2021 Cuma

Bekir Akkaya Özel Arşiv: Yasal rektör atamasını tartışanlar buna da bir şey...

Bekir Akkaya Özel Arşiv: Yasal rektör atamasını tartışanlar buna da bir şey...: SORMAK LAZIMDIR!  2972 sayılı Kanun Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun açık ve nettir. İn...

Nuhil Kiremitci “Fatsa’ya büyük bir taş camii yaptıracağım” demişti

Hayırsever bir abimi bir dostumu kaybettim. Beni Oğlu Bekir’den Hiç Ayırmazdı. Kendisi beni, bende Nuhil abiyi çok Severdim. Hastanede tedavi görürken entübe olduğu güne kadar her gün kendisiyle görüştüm. Bana : “Murat; Fatsa’ya Bulancak ve Eynesil’deki taş caminin bir benzerini yapmak en büyük arzum.” Demişti.

Çevre Bakanımızın Murat Kurum’un bir ay önce Ordu’da açıkladığı Selatin Camiine, oğlumla da istişare yaptım gereken desteği vereceğim İnşallah, camiyi yapacağız demiş ve İbrahim Karaca Abiyle Kendisini Görüştürmüştüm Ve En Kısa Zamanda Tekirdağ’da buluşalım caminin detaylarını konuşalım.” Demişti.

Bu resim yaklaşık 15 yıl önce Göller

Bekir Akkaya Özel Arşiv: GÖLLER BELEDİYE BAŞKANLARINDAN NUHİL KİREMİTCİ VEF...

Bekir Akkaya Özel Arşiv: GÖLLER BELEDİYE BAŞKANLARINDAN NUHİL KİREMİTCİ VEF...: Kiremitçiler Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Bekir KİREMİTÇİ’nin Babası, Fatih ve Emre KİREMİTÇİ’nin Dedesi Fatsa/Göller Belediye Başkanla...


3 Şubat 2021 Çarşamba

Kumru'da buralar doldu taştı...

Yakın zamanlara kadar Kumru'da buralar böyleydi. Şimdilerde doldu taştı. İyi mi oldu, kötü mü oldu sizler karar verin.



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Kumrulu Şehitlerimiz (FATÜNDER)



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

2 Şubat 2021 Salı

Bekir Akkaya Özel Arşiv: 1947’DE ORDU VALİSİ KUMRU’YA İLK DEFA MOTORLU VASI...

Bekir Akkaya Özel Arşiv: 1947’DE ORDU VALİSİ KUMRU’YA İLK DEFA MOTORLU VASI...: Bugün Ordu’dan Fatsa’ya otomobilimizle dakikalar içinde konforlu bir biçimde ve en hızlı şekilde varabiliyoruz… Ordu’nun asırlar boyunca en ...



Bekir Akkaya Özel Arşiv: 1947’DE ORDU VALİSİ KUMRU’YA İLK DEFA MOTORLU VASI...

Bekir Akkaya Özel Arşiv: 1947’DE ORDU VALİSİ KUMRU’YA İLK DEFA MOTORLU VASI...: Bugün Ordu’dan Fatsa’ya otomobilimizle dakikalar içinde konforlu bir biçimde ve en hızlı şekilde varabiliyoruz… Ordu’nun asırlar boyunca en ...



Ordu İçin Çal _ 1 (Tüm İlçeler)

BU KLIP İZLENİR (ORDU'NUN TÜM İLÇELERİ

CUMHURİYETİN 50.YILINDA KIRKPINAR ŞAMPİYONU OLAN “ ORDU’LU DAVUT/ Naim Güney Yazdı

Ordu’da ciddi araştırmalara imza atan değerli araştırmacı yazar Naim Güney “Güzelordu Yerel Araştırmaları” sayfasında Kumrumuzun efsane pehlivanı Davut Yılmaz’ı kaleme aldı. https://twitter.com/hnagy52/ resmi hesabından Davut Yılmaz’ın hayatını “30 Ocak gelince hep aklıma Cumhuriyetin 50.yılında 1973’de Kırkpınar Şampiyonu ünlü güreşçimiz Ordu’lu Davut pehlivanın vefatı geliyor. Bu vesileyle bugünkü sporsever kuşaklara Davut Pehlivanın hayat hikâyesini facebook’ta “Güzelordu Yerel Tarih Araştırmaları” sayfamda paylaştım.” ifadeleri ile duyurdu.

         İşte O yazı:

Takvimler 30 Ocak gününü gösterdiğinde hep aklıma Kırkpınar Şampiyonu ünlü güreşçimiz Ordu’lu Davut pehlivanın vefatı geliyor. Bu vesileyle bugünkü sporsever kuşaklara Davut Pehlivanın hayat hikâyesini aktarmak istiyorum. Davut Yılmaz, Ordu`nun Kumru Kazası Karağaç Köyü`nde 1937 yılında

1 Şubat 2021 Pazartesi

ZEKA KARAYA VURDU!

Akıl ve zeka kavramları  toplumda genellikle aynı anlamda algılanır. Oysa durum hiçte böyle değildir.

          Her insan doğuştan belirli bir zekaya sahiptir, fakat akıl belirli şartlara bağlı olarak oluşan özel bir yetenektir, akıl, zekanın çok üstünde ve çok daha derin bir kavrayış şeklidir.

Zeka, en bilinen anlamıyla insanın düşünme, gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır. İlk kez karşılaşılan ya da ani olarak gelişen olaylara uyum sağlayabilme,

HALKA SİZ Mİ BAĞIŞLADINIZ?

Yerel yönetimlerin en önemli görevlerinden biri de, çevre düzenlemelerine gereken itinayı göstererek, gerekirse kanuni yetkilerini kullanarak bazı haksızlıklara geçit vermemektir.  

Vatan Gazetesi’nde Ahmet Vardar.” Kaldırımlar kimin için yapılıyor? Bir yandan belediyeler kaldırımlarınızı yaptık diye vatandaştan para isterler, diğer yandan birileri babalarının malı imiş gibi kaldırımları işgal ederler. Bu işgali

31 Ocak 2021 Pazar

Figen Akşit'ten Mesaj Var.

> Sayýn Bekir Akkaya,12 Eki 2004 Sal tarihinde 23:12 saatinde
>
> Sitenizde, Kumru'nun bir kitabýný hazýrladýðýnýz

> bilgisiyle karþýlaþtým. Kumru deyince, sanýrým

> Hocazadeler'siz bir Kumru söz konusu olamaz diye

> düþündüm. Ben Hocazade Halil Efendi'nin

> torunlarýndan biriyim. Yani Milletvekili Halil Sýtký

> Bey'in. Bu nedenle de kitapta kullanacaðýnýz bilgi

> ve fotoðraflarýn neler olacaðý konusu ilgimi

> çekiyor. Biraz da gazeteci olmamýn getirdiði bir

> dürtü bu belki. Acaba haberleþebilir miyiz? Elinizde

> aileme ait fotoðraflar ve bilgi varsa bana bunlarý

> mail atabilir misiniz?

Fatih Baz'ın Talebi

SELAM
KAYNAK BELİRTMEK VE YAZILARIN KİMİN TARAFINDAN YAZILDIĞINI BELİRTMEK KAYDI İLE İSTEDİĞİNİZ YAZIYI ALABİLİRSİNİZ
BEKİR AKKAYA

--- 05/11/09 Per tarihinde saim polat <f-52@hotmail.com> şöyle yazıyor:

> Kimden: saim polat <f-52@hotmail.com>
> Konu: fizme ve kumru ile ilgili yazı
> Tarihi: 5 Kasım 2009 Perşembe, 11:04
----
> Merhaba Bekir Bey, ben fizmeden Fatih Baz, fizme ve
> kumruyla ilgili oluşturmuş olduğunuz yazılarınızı www.fatih85.azbuz.com
> adlı sitemde yayınlamak için izninizi
> isteyecektim.şimdideden teşekkür
> ederim.çalışmalarınızda başarılar dilerim... 
>                         
> Yeni Windows 7: Size en uygun
> bilgisayarı bulun. Daha fazla bilgi
> edinin.
>

© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Ahmet Çapku güya öğüt veriyor!

muhterem bekir hocam,
din baronları diye kastettiğin kişi/ler kimlerdir bilmem. bilmek de istemem.

ancak zât-ı âliniz bir öğretmen olarak eğer ki niyetinizde talebe yetiştirmek, bilgimi görgümü, tecrübemi, ümitlerimi... yetişen nesle aktarmak istiyorum şeklinde bir niyetiniz varsa ne diye sözünü ettiğiniz baronlara takılıyorsunuz? buna ne gerek var.

fuzuli'nin şu beytini sanırım hatırlarsınız:

yâr için ağyâre minnet ettiğim aybeyleme
bağban bir gül için bin hâre hizmetkâr olur.

eğer insan yetiştirmek diye bir derdiniz varsa bence sözünü

Abdullah Bay'dan Mesaj var



© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 © Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm yasal haklar https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. Çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.

Fatih Tinci'den Mesaj var...

Hocam siz bu dünyanın en cana yakın ve en sıcakkanlı insanısınız.Etkinliklerinizi çok yakından takip ediyorum,bu arada herşey çok güzel ve harika ama eksik olan birşeyler var bence:) sitemiz,site içi ziyaretçi potansiyelimiz ve sizin gibi yetenekli  bir öncümüz,kısaca herşeyimiz var.Demek istediğim site içinde bir yarışma düzenlense

Uyanda Balığa Gidelim!

Geçen hafta yazdığım” Hayırdır İnşallah” yazısı üzerine uzunca bir mesaj aldım. “Hay Allah Rüyadaymışım” başlığındaki mesaj geçen hafta yazdığım yazının içersinde geçen “düşmanlarım fesatlıklarından, dostlarım hasetliklerinden” cümlesindeki “haset” kelimesinin güya tefsiri yapılmış. İlmilikten son derece uzak ve hiç bir kaynak belirtilmeyen yazı ayetlere sığınılarak kelimeyi tefsir değil sanki beni tefsire yeltenmiş. Büyük ihtimal yazarın  “kompozisyon” bilgisinin noksanlığından olsa gerek ne satırbaşı, ne imla ne de dilbilgisi kurallarına riayet edilmiş. Bundan da öte “haset” gibi bir kelimeyi ve ayetleri somutlaştırmaya

KÖTÜLERLE İYİLERİN MÜCADELESİNDE KAZİM KOYUNCUN YERİ /

Kâinatta var olan tüm varlıklardan orijinal kalmayan hatta orijinali de tahrip edip onu bozan tek varlık insanoğludur.  Kim bilir belki de dünyaya geliş nedenimiz doğduğu gibi yaşayarak geldiği gibi gidebilme erdemini gösterebilmede saklıdır.

            Bu dünyada kirlenmeden kire bulaşmadan ayrılabilmek ve güzel bir dünya talep etmek ve bunun mücadelesini vermek ve hayatını bu yola feda etmek yüce ruhlu insanların özelliğidir. Asıl olanda orijinal kâinatın bir parçası olabilme ve insanın güç yetiremediği asıl sistemin bir parçası halinde bozuk olanı tamir ve bozgunculara başkaldırma ile mümkündür. İnsan olmak ve insan kalabilmek